Kuvözün İçinde Umut: Van’da “Parmak Bebeklerin” Yaşam Mücadelesi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde sessiz ama hayatî bir maraton koşuluyor. Henüz avuç içine sığacak kadar küçük, nefesleri bile pamuk kadar hafif bebekler, buradaki sağlık ekibinin titiz ellerinde yaşama tutunmaya çalışıyor. Her biri, doğduğu an “yaşamaz” denilen bir hikâyenin baş kahramanı.
Bir Nefesin Ardındaki Yoğun Çaba
Ünitenin içinde zaman farklı işliyor. Bir dakikanın bile kritik olduğu bu ortamda doktorlar, hemşireler ve yardımcı personel, her bebek için ayrı bir strateji izliyor. 490, 500, 600 ve 650 gramlık dört minik savaşçı, kuvözlerin içinde kendi mucizesini yazıyor. Onların kalp atışlarını takip eden cihazlar, bir yandan tıbbi verileri, bir yandan da umut ritmini yansıtıyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Eyyüp Yürektürk, “Bundan 15 yıl önce bu ağırlıkta doğan bebeklerin hayatta kalma şansı çok düşüktü. Şimdi ise 23. haftada doğan minikler bile yaşayabiliyor” diyerek, teknolojinin ve tecrübenin açtığı kapıyı vurguluyor.
Hastane Duvarları Arasında Sıcak Bir Yuva
Merkez, yalnızca bebeklere değil, annelere de özel bir alan sunuyor. “Anne Oteli” adını verdikleri bölümde, anneler bebek bakımı, besleme, banyo ve sağlık konularında hem teorik hem pratik eğitimler alıyor. Böylece taburculuk günü geldiğinde, yeni bir hayata hazır oluyorlar.
Yürektürk, “Bir bebek 2 kiloya ulaştığında ve annesi onu besleyebilecek seviyeye geldiğinde, artık eve gitme zamanı gelmiş demektir” diyor. Ancak bu, çoğu zaman yaklaşık 3,5 aylık yoğun bir takip sürecinin sonunda mümkün oluyor.
Kuvözden Kucaklara
Hastane koridorunda bekleyen annelerin gözleri hep aynı noktada: kuvözlerin bulunduğu oda. Kapı her açıldığında, içeriden gelen minik bir el hareketi bile, onlar için günün en büyük sevinci. Buradaki her bebek, sağlık çalışanlarının emeği, bilimi ve kalbiyle hayata bağlanıyor.
Van’daki bu yoğun bakım ünitesi, yalnızca bir tedavi merkezi değil; nefesin, sabrın ve umudun birbirine karıştığı bir yaşam laboratuvarı.