Erciyes Üniversitesi Aşı Geliştirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, yerli aşı TURKOVAC’ı geliştiren bilim insanı olarak katıldığı "Aşılar Hakkında Merak Ettiğiniz Her Şey" konferansında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Pandemi döneminde gösterilen özverili bilimsel dayanışmanın Türkiye'nin aşı üretim geleceğine büyük umut aşıladığını vurgulayan Özdarendeli, aşı çalışmalarının yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda stratejik bir sorumluluk olduğunun altını çizdi.
“Aşı üretimi hem pahalı hem de riskli bir iştir. Başarı oranı çok düşüktür ama toplum sağlığı söz konusuysa, kar-zarar hesabı yapılmaz” diyerek sürecin ciddiyetine dikkat çeken Özdarendeli, TURKOVAC aşısı için tam 439 ayrı kontrol yapıldığını belirtti. Türkiye'nin 1998'den bu yana aşı üretiminden uzaklaştığını hatırlatan bilim insanı, o dönemden sonra insan gücü kaybının bu alanda en büyük handikap olduğunu dile getirdi.
AŞI ÜRETİMİNDE TARİHİ GERİ DÖNÜŞ
Prof. Dr. Özdarendeli, Türkiye'nin aşı üretimindeki köklü geçmişine de ışık tuttu. Osmanlı'dan itibaren başlayan ve Cumhuriyet döneminde zirveye ulaşan aşı üretim kültürünün 1998 yılında durduğunu ifade etti. Bu tarihten sonra bilimsel hafızanın silinmemesi için çabalayan bazı kurumlara teşekkür eden Özdarendeli, “Pandemide tekrar el ele vererek bir şeyleri başardık” dedi.
"Paranız olabilir, aşı üretim merkezleri kurabilirsiniz ama esas mesele insan gücünü kaybetmemektir." sözleriyle bilimsel kadronun korunmasının önemine vurgu yaptı. Türkiye’nin aşı üretiminde artık daha fazla adım atacağından umutlu olduğunu belirten Özdarendeli, “Bundan sonra ülkemizde üretilecek aşıların sayısı artarak devam edecek” dedi.
AŞI ÇALIŞMALARINDA YENİ DÖNEM: HIZ, TEKNOLOJİ VE İŞ BİRLİĞİ
Konferansta ayrıca ERÜ Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Zehra Kardaş da aşı tarihçesi üzerine katılımcılara bilgi verdi. Aşı çalışmalarının zorlukları ve evrimi üzerine konuşan Kardaş, dünyada geçmişte 15 yıl süren aşı geliştirme süreçlerinin, yeni teknolojilerle birlikte 6-7 yıla kadar indirilebileceğini belirtti.
Özdarendeli’nin verdiği teknik bilgiye göre, bir aşı üretiminde 10 bin monokülden yalnızca biri kullanılabilir hale geliyor. Bu da çalışmaların hem yüksek maliyetli hem de ciddi bir disiplin gerektiren süreçler olduğunu gösteriyor.
GELECEĞE UMUT: YERLİ AŞI VİZYONU
Türkiye'nin yeniden aşı üretiminde etkin bir ülke haline gelmesinin mümkün olduğunu belirten Özdarendeli, "Stratejik alanlarda zarar düşünülmez. Önemli olan insan sağlığı ve ulusal bağımsızlık" diyerek konuşmasını sonlandırdı. Uzman insanların bir araya gelerek oluşturduğu bilimsel sinerji, Türkiye’yi gelecekte daha fazla yerli aşıyla buluşturabilir.