İnsan ve hayvan arasındaki ilişki, binlerce yıllık bir tarihe dayanıyor. Ancak bu bağ, günümüzde sadece evcil hayvan sahipliği ile sınırlı kalmıyor. Kediler ve köpekler; stresin azaltılmasından fiziksel iyileşmeye, duygusal denge sağlamaktan hayat kurtarıcı görevlere kadar insan sağlığını çok yönlü destekleyen doğal bir terapi aracı hâline geliyor.
Özellikle son yıllarda artan ruh sağlığı sorunları, iklimsel belirsizlikler ve sosyal izolasyon gibi faktörler, hayvanların psikolojik ve fizyolojik iyilik halindeki etkilerini daha görünür kıldı. Hastanelerden okullara, mahkemelerden afet bölgelerine kadar pek çok alanda kediler ve köpekler artık sadece dost değil; sağlık destekçisi birer aktör konumunda.
Royal Canin Vakfı: Beş Yılda Onlarca Topluluğa Dokunan Güç
Toplumda kediler ve köpeklerin rolünü desteklemeyi misyon edinen Royal Canin Vakfı, 2020 yılından bu yana 19 farklı ülkede 26 projeye kaynak sağlayarak 16.000’den fazla bireyin hayatına dokundu. 22 yerel kuruluşla kurduğu iş birlikleriyle, hayvanların sağlık alanındaki tamamlayıcı katkısını sürdürülebilir programlarla kalıcı hâle getiriyor.
Vakıf Program Yöneticisi Anne-Sophie Thomas, yürüttükleri projelerin etkisini şöyle özetliyor:
“Yerel ihtiyaçlara duyarlı çözümler üretmek, etkiyi gerçek kılıyor. Sağlık alanında kedi ve köpeklerin destekleyici gücünü herkes için erişilebilir hâle getirmeye çalışıyoruz.”
Kedi Mırlaması, Köpek Burnu: Doğanın Şifası Yanı Başımızda
Kedilerin düşük frekansta çıkardığı mırlama sesi, bilimsel olarak rahatlatıcı ve iyileştirici etkilerle ilişkilendiriliyor. Bu ses, kaygı ve ağrının azalmasına yardımcı olabiliyor. Öte yandan köpeklerin koku alma duyusu, tıbbi teşhislerde çığır açacak düzeyde hassas. Sadece birkaç damla koku molekülünü milyarlarca litre su içinde bile ayırt edebilen bu yetenek, bazı hastalıkların erken tespitinde umut vadediyor.
Eğitilmiş hayvanlar, profesyonel bakıcılarıyla birlikte güven ilişkisi kurduklarında, afetlerde hayat kurtaran arama-kurtarma operasyonlarından hastane terapilerine kadar geniş bir yelpazede görev alabiliyor.
Türkiye’de Royal Canin Vakfı ve AKUT İş Birliği: Afetlerde Sessiz Kahramanlar
Royal Canin Vakfı, Türkiye’de AKUT ile gerçekleştirdiği stratejik ortaklıkla, arama-kurtarma köpeklerinin beslenme ve ekipman ihtiyaçlarını destekleyerek afet müdahale kapasitesine katkı sağlıyor. Bu özel program, acil durumlarda hızlı ve etkili müdahaleyi mümkün kılıyor.
Royal Canin Avrasya Kurumsal İlişkiler Direktörü Tuba Güven Saraçoğlu, bu iş birliğini şu sözlerle vurguluyor:
“Köpeklerin sahadaki gücünü, bilimsel beslenme desteğiyle daha da ileriye taşıyoruz. İnsan ve hayvan sağlığı için birlikte üretiyoruz.”
Vakıf Hakkında
Royal Canin Vakfı, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak, kedilerin ve köpeklerin insan sağlığı üzerindeki pozitif etkilerini desteklemeye odaklanıyor. Üç temel alana yatırım yapıyor:
Arama-kurtarma köpekleri ve bu alandaki bilimsel araştırmalar
Fiziksel sağlığı destekleyen terapi hayvanları
Ruh sağlığı alanında görev yapan destek hayvanları
Vakıf, sağlık, güvenlik ve yaşam kalitesine katkı sağlayan bu projeleri, Royal Canin’in faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde yürütüyor.