Sıcak Gecelerin Görünmez Tehdidi: Uykuya Sızan Isı
Gecenin sessizliğinde bile bazı şeyler uyumaz. Pencerenin ardındaki hava, yorganın altına sızan sıcaklık gibi, zihninize ve bedeninize fark ettirmeden dokunur. Son günlerde yaşanan bunaltıcı sıcaklar, yalnızca ter damlalarını değil, uyku düzenimizi de çalıyor.
Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Levent Öztürk, bu görünmez tehdidin bilimsel boyutunu ortaya koyuyor. Onun ifadesiyle, çevre sıcaklığında 10 derecelik bir artış, uykunun kalitesini beşte bir oranında düşürüyor. Bu sadece sayısal bir veri değil; gecenin ortasında uyanan, yastığa dönüp tekrar uyuyamayan milyonlarca insanın hikâyesi.
Dünya Genelinden Aynı Ses: “Sıcak Uyutmuyor”
Amerika’da yapılan araştırmalarda 8 derecelik sıcaklık artışı, uyku skorunu 10 puan geriye itiyor. Çin’de 200 bin kişinin 23 milyon gecelik uyku verisi incelendiğinde tablo daha da netleşiyor: Isı yükseldikçe, kaliteli uyku süreleri kısalıyor.
Bu, yalnızca uykuya dalma güçlüğü değil. Vücudumuz, gece uykuya hazırlanırken sıcaklığını 37,2 dereceden 36,4’e düşürmek ister. Ancak hava buna izin vermezse, terleme artar, huzursuzluk başlar ve biyolojik ritim şaşar.
Isıyla Bozulan Biyolojik Senfoni
Uyku, tıpkı bir orkestra gibi, her organın ve hormonun doğru zamanda doğru tonda çalışmasıyla gerçekleşir. Yüksek sıcaklık bu senfoniye yabancı bir enstrüman ekler; ritmi bozar, melodiyi dağıtır. Kaygı, huzursuzluk, kısa ve kesik uyku… Sabah olduğunda dinlenmiş değil, yorgun kalkmamızın ardındaki neden de bu.
Prof. Dr. Öztürk’e göre bu durum artık bireysel bir şikâyet değil, küresel bir halk sağlığı sorunu. Sıcak geceler yalnızca bir yaz mevsimi zorluğu değil, uzun vadede ruhsal ve fiziksel dengemizi tehdit eden bir faktör.