Son yıllarda şizofreni vakalarındaki dikkat çekici artış, bilim insanlarını harekete geçirdi. Gerçekliği anormal şekilde algılama, halüsinasyonlar ve düşünce bozukluklarıyla kendini gösteren bu ciddi psikiyatrik rahatsızlık, özellikle gençler arasında giderek yaygınlaşıyor. Kanadalı araştırmacılar tarafından yürütülen çarpıcı bir çalışma, şizofreni vakalarındaki yükselişin temel nedenini açıkladı. Bilim insanlarına göre, bu artışın ardındaki en büyük etken esrar kullanımı!
Şizofreni Vakalarındaki Patlama: Esrar Kullanımıyla Doğrudan Bağlantılı mı?
Ottawa Üniversitesi’nde yapılan geniş kapsamlı araştırmada, Kanada'da esrarın 2015 yılında yasallaşmasının ardından şizofreni vakalarının gözle görülür şekilde arttığı ortaya kondu. 2006-2022 yılları arasında Ontario'da yapılan bir analizde, esrar kullanım bozukluğu yaşayan bireylerin yüzde 9’unun şizofreni geliştirdiği belirlendi. Aynı dönemde esrar kullanmayan bireylerde ise bu oran yalnızca yüzde 0,6 olarak kaydedildi.
Bu çarpıcı veriler, uzmanları endişelendirdi. Araştırmacılar, esrarın içerdiği THC bileşeninin beyin kimyasını bozarak şizofreniye yatkınlığı artırabileceğini vurguladı. Özellikle genç yaşta düzenli esrar kullanımının, beyin gelişimini olumsuz etkilediği ve ilerleyen süreçte psikoz gibi ağır psikiyatrik hastalıklara zemin hazırladığı ifade edildi.
Esrar, Beyni Nasıl Etkiliyor?
Bilim insanları, esrarın aktif bileşeni THC'nin, beynin ruh hali, hafıza ve dikkat mekanizmalarını düzenleyen bölgelerine doğrudan etki ettiğini belirtiyor. Dopamin salgılanmasını artıran bu madde, uzun vadede beynin kimyasal dengesini bozarak şizofreni riskini ciddi şekilde yükseltebiliyor.
Uzmanlara göre, esrar kullanımı sadece şizofreniye değil, aynı zamanda depresyon, uykusuzluk, sosyal anksiyete bozukluğu ve hatta intihar düşüncelerine de neden olabiliyor. JAMA Network Open dergisinde yayımlanan araştırmada, esrar bağımlılığı nedeniyle hastanelere başvuruların her geçen yıl arttığı da ortaya kondu.
Uzmanlar Uyarıyor: Gençler İçin Büyük Risk!
Kanadalı bilim insanları, özellikle genç bireylerde esrar kullanımına karşı ciddi önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. Son 17 yılda, esrar kullanımına bağlı şizofreni vakalarının üç katına çıkması, önleyici stratejilerin hızla uygulanması gerektiğini gözler önüne seriyor.
Araştırmacılar, genç yaşta esrara başlamanın beyin gelişimini olumsuz etkileyerek psikiyatrik hastalıklara zemin hazırladığını ve bu nedenle hükümetlerin bu konuda daha sıkı düzenlemeler getirmesi gerektiğini savunuyor.
Şizofreninin kesin nedenleri hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi bozuklukları ve çevresel faktörlerin de bu hastalığın oluşumunda etkili olduğu biliniyor. Ancak son araştırmalar, esrar kullanımının şizofreniyle doğrudan bağlantılı en büyük dış etkenlerden biri olduğunu gösteriyor.
Giderek artan şizofreni vakaları, bilim dünyasını endişelendirirken, uzmanlar bu konuda daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğinin altını çiziyor.