İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Uçuş fobisinde tedavi şekilleri nelerdir?

Uçuş fobisinde tedavi şekilleri nelerdir?

1.   Psiko-Eğitim: Korku, kaygı ve fobi kavramları arasındaki farklar gözden geçirilir; uçuş korkusuna yol açan faktörler (kaza haberleri, beden duyumları, uçağın hareketleri, yüksekten korkma, evden uzak kalma v.b.) tartışılır; uçakların nasıl uçtuğu, sınıfları ve özellikleri hakkında bilgi verilir.

1.   Psiko-Eğitim: Korku, kaygı ve fobi kavramları arasındaki farklar gözden geçirilir; uçuş korkusuna yol açan faktörler (kaza haberleri, beden duyumları, uçağın hareketleri, yüksekten korkma, evden uzak kalma v.b.) tartışılır; uçakların nasıl uçtuğu, sınıfları ve özellikleri hakkında bilgi verilir.
2. Soluk Alıp-Verme Eğitimi: Hızlı ve kesik nefes alıp verme yerine, yavaş ve derin nefes alıp verme çalışılır. Kaygıyı     tetikleyen faktörlerden biri de sık sık ve kesik kesik nefes alıp vermedir. Bu durumda beyne yeterince oksijen gitmediğinden kişi kendisini kötü hisseder ve kaygı düzeyi     yükselir.
3. Düşüncelerle Yüzleşme (Bilişsel Terapi): Tepkilerimizi oluşturan ana faktör olayların veya durumların kendisi değildir. Ana faktör, bu olayları nasıl yorumladığımız ya da onlara hangi anlamları yüklediğimiz ile ilgilidir. Bu atıflarımız aynı zamanda nasıl hissedeceğimizi de belirler. Yıkıcı açıklamalarımız bizi strese sokabilir. Oysa, bilişsel teknikler bizi bir bilim insanı gibi düşünmeye yönlendirebilir. Bir başka ifadeyle, yorumlarımızın doğruluğunu ya da yanlışlığını sınayabilir, karşılaştığımız durumlara dair alternatif açıklamalar üretebiliriz. Tedavide, uçuş felaket senaryolarına danışanı iten düşüncelerini tanıması, bunlara meydan okuması, bu düşünceler ile savaşabilmesi önemlidir. Terapist, kaygıyı azaltacak alternatif düşünceler üretebilme noktasında danışan için önemli bir rehberdir.
4. In Vitro (Deneysel Ortamda) Maruz Bırakma: Derecelendirilmiş, adım adım gelişen in vitro egzersizler bağlamında danışanı korktuğu durumla yüzleştirebilme önemli bir davranışçı terapi yöntemidir. Kişinin kaygı ya da korkusu dinene dek ilgili egzersizleri sürdürmesi önemlidir. Danışan, uçuşla ilgili en az korktuğunu belirttiği safhadan (mesela bavul hazırlama) en fazla korktuğunu belirttiği safhaya dek (mesela uçağa adım atma) bir dizi derecelendirilmiş egzersize bilgisayar simulasyonları ile maruz bırakılır. Örneğin,
Senaryo 1: Ev (evde bavul hazırlama)
Senaryo 2: Havalimanı (limanda biniş kartı kontrol sırasında bekleme, inen-kalkan uçakları izleme, seslerini duyma, diğer uçuşların anonslarını işitme)
Senaryo 3: Uçak (uçağa geçiş, küçük bir camdan dışarıyı izleme, motorların çalışması, kabin ekibinin uçuş talimatlarını bildirmesi, uçağın hareket etmesi, hızlanması, kalkışa geçmesi, farklı hava şartlarında uçuş, iniş ve bu süreçlerde beklenmeyen olay örnekleri)
Böyle bir tedavi modeli, geleneksel terapilerle karşılaştırıldığında, gerek danışan gerekse terapist açısından pek çok avantaj taşır. Her şeyden önce bilgisayar programları yardımıyla olası riskler, istemli ancak kişilere zarar vermeksizin ele alınabilir. Danışanın korunmuş ve yalıtılmış hissettiği terapistin güven dolu muayenehanesinden dışarı adım atmasını sağlayarak asıl dünyaya onu hazırlar. Bunu yaparken, danışanı gerçek ortama sokarak tedaviden kaçınmasına neden oluşturmadığı için çok daha etkilidir. Aynı egzersizleri, terapi merkezinden ayrılmaksızın bir ya da bir çok kez tekrar etme kolaylığı sağladığından tedavinin süresi kısalır ve tedavi giderleri azalır. Son olarak egzersizleri kişinin ana korkuları çerçevesinde ona uygun hazırlamak mümkündür. Akla en uzak senaryolar dahi programlanarak ele alınabilir. Bu ve benzeri durumları kontrollü bir ortamda tekrar tekrar yüzleşerek tanıyan bir danışanın korkusunu yenmesi, böyle bir yüzleşmeyi hayalinde dahi canlandırmaktan kaçınan uçuş fobili bir başka kimseye kıyasla çok daha mümkündür. Tıpkı, iyi bir cerrahın belki de bir zamanlar ilk otopsi dersinde bayılması gibi... Ya da köyünde traktörden öte taşıt görmeyen bir taksi şoförünün şehir trafiğine adım attığı zaman yaşadığı dehşet duygusu gibi... Veya bir evladın askerlik öncesi kışlada ne yapacağını bilememesi gibi...
Yaşam, cesurları sever ve güzel zamanları onlara sunar...
Ne dersiniz?