İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Uzmanlar uyardı: Alzheimer için 'zaman eşittir beyin'

Uzmanlar uyardı: Alzheimer için 'zaman eşittir beyin'

Uzmanlar, Alzheimer’da erken tanının hastalığın seyrini yavaşlattığını, yaşam boyu öğrenme ve aktif sosyal hayatın ise en güçlü korunma yolları olduğunu vurguluyor.

Alzheimer'da erken tanı, hastalığın seyrini yavaşlatıyor

- Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Sümer:
- "Eğitim düzeyi arttıkça Alzheimer sıklığının azaldığını biliyoruz. Bu nedenle yaşam boyu öğrenme, aktif sosyal yaşam ve yeni ilgi alanları, hastalıktan korunmada güçlü bir kalkan oluşturuyor."
 - Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Sümer, erken tanı sayesinde Alzheimer'ın seyrini yavaşlatabildiklerini belirtti.

Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, Alzheimer, özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan, hafıza başta olmak üzere birçok beyin fonksiyonunda geriye dönüşümsüz kayıplara yol açan kronik ve ilerleyici bir rahatsızlık olarak tanımlanıyor.

Hastalığın ilk evrelerinde hafıza problemleri ve duygu durum değişiklikleriyle kendini gösteren bu tablo, zamanla günlük yaşamı derinden etkileyen bir hale geliyor.

Erken tanı ve uygun yaklaşımlar, hastalığın seyrini yavaşlatmada ve yaşam kalitesini artırmada kritik rol oynuyor. Bu nedenle belirtilerin doğru tanınması, hastalıkla mücadelede atılacak en önemli adımlar arasında yer alıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Sümer, Alzheimer hastalığında ilk belirtilerin hafıza bozukluklarıyla ortaya çıktığını belirtti.

Sümer, "Başlangıçta randevular unutulur, evde para ve anahtar gibi eşyalar kaybedilmeye başlanır. Ayrıca içe kapanma, sıkıntı, sinirlilik gibi duygu durum değişiklikleri ortaya çıkabilir. Kişi daha alıngan ya da umursamaz hale gelebilir. Kelime hazinesindeki azalma nedeniyle basit cümlelerle konuşma ve anlama güçlükleri de erken dönemde görülen belirtiler arasında yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Unutkanlıkla seyreden birçok hastalık olmasına rağmen en sık Alzheimer'a rastlandığını vurgulayan Sümer, dalgınlık ve dikkatsizlik durumları ile depresyonda da unutkanlığın yaşandığını, görme veya işitme sorunları bulunan hastaların çevreyle iletişiminin bozulması nedeniyle yanlışlıkla demans tanısıyla karşılaşabildiğini aktardı.

Unutkanlık, alışkanlık ve kişilikte ani değişiklikler, huy farklılıkları, kaygı, depresif ruh hali, öfke, ilgisizlik, halüsinasyonlar, sabit fikirlilik ve ısrarcılığın Alzheimer'ın uyarıcı belirtileri arasında sayılabileceğini kaydeden Sümer, bu tip bulgular görüldüğünde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulması gerektiğini bildirdi.

Erken tanının, hastalığın seyri açısından kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Sümer, "'Zaman eşittir beyin' mottosunu hatırlatmak isterim. Ne kadar erken tanı konulabilirse o kadar hızlı tedaviye başlanır. Her ne kadar hastalığın kesin tedavisi olmasa da erken dönemde uygulanan ilaç, davranış ve fizik tedaviler, hastalık seyrini olumlu etkileyebilir." değerlendirmesini yaptı.

Ailesel Alzheimer'ın, hastaların yüzde 3-5'inde görüldüğünü ve belirtilerin 40-50 yaşlarında ortaya çıktığını aktaran Sümer, ilaçlarla hastalığın seyrini yavaşlattıklarını, bağışıklık sistemi üzerinden geliştirilen yeni tedavi yöntemlerinin umut verici olmasına rağmen yan etkileri nedeniyle henüz rutin kullanıma girmediğini belirtti.

- "Hasta sosyal olarak aktif tutulmalı"

Prof. Dr. Sümer, Alzheimer'ın sadece ilaçlarla yönetilebilen bir hastalık olmadığına değinerek, şunları kaydetti:

"Yakınların hastalığı kabul etmesi, sabırlı davranması ve günlük ihtiyaçları karşılaması büyük önem taşıyor. Hastanın sosyal olarak aktif tutulması, resim, müzik, el işi gibi etkinliklere katılımı, süreci olumlu etkiliyor. Ayrıca, güvenlik için Alzheimer bileziği, konum belirleyici cihazlar veya kimlik bilgilerinin taşındığı kolyeler kullanılmalı."

Alzheimer'dan korunmada zihinsel ve sosyal aktivitelerin önemli rol oynadığına işaret eden Sümer, "Beyni sürekli aktif tutmak, yeni şeyler öğrenmek, hobiler geliştirmek, zihinsel merakını canlı tutmak çok önemli. Alzheimer hastalığının en sevdiği düşünce yapısı 'Ben unumu eledim, eleğimi astım.' zihniyeti. Eğitim düzeyi arttıkça Alzheimer sıklığının azaldığını biliyoruz. Bu nedenle yaşam boyu öğrenme, aktif sosyal yaşam ve yeni ilgi alanları, hastalıktan korunmada güçlü bir kalkan oluşturuyor."