İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Vücut 40 ve 60’ta değişiyor

Vücut 40 ve 60’ta değişiyor

Stanford Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, insanların 40'lı ve 60'lı yaşlarında vücutlarında büyük biyomoleküler değişimlerin meydana geldiğini ortaya koydu. Bu keşif, yaşlanma sürecine dair bakış açımızı değiştirebilir.

MUHABİR: Cüneyt Zeren

Çalışma Yaşlanmaya Yeni Bir Bakış Sunuyor

Kaliforniya – 3 Haziran 2025 – Stanford Tıp Fakültesi araştırmacılarının gerçekleştirdiği çığır açan bir çalışma, insan vücudunda yaşlanma sürecinin sanılandan çok daha karmaşık ve belirli dönemeçlere sahip olduğunu gözler önüne serdi. 2024 Ağustos’unda yayımlanan araştırma, özellikle 40’lı ve 60’lı yaşlarda büyük biyomoleküler değişimlerin meydana geldiğini ortaya koydu. Bu bulgular, yaşlanmanın doğrusal bir süreçten çok, ani sıçramalarla ilerleyen biyolojik bir değişim olduğunu gösteriyor.

Moleküler Verilerle Yaş Haritası Çıkarıldı

Çalışmada, yaşları 18 ile 95 arasında değişen yüzlerce bireyin kan örnekleri incelendi. Araştırmacılar, proteinler, metabolitler, lipitler ve bağışıklık sistemine ait belirteçlerin zaman içindeki değişimini detaylı biçimde analiz etti. Elde edilen verilere göre, insan biyolojisinde yaşla birlikte sürekli bir değişim olmakla birlikte, özellikle 40’lı ve 60’lı yaşlarda belirgin moleküler “dönüm noktaları” gözlemleniyor.

Biyolojik Yaşın Sıçramaları

“Yaşlanma sürekli ilerleyen bir süreç gibi görünse de, biyolojik düzeyde bu ilerleme sabit değil,” diyen araştırmanın baş yazarı Dr. Tony Wyss-Coray, vücuttaki bazı sistemlerin bu yaş dilimlerinde ani değişimlere uğradığını ifade etti. Bu moleküler dönüşümler, kişinin bağışıklık sisteminden beyin sağlığına, kardiyovasküler yapıdan metabolizmaya kadar pek çok sistemi etkileyebiliyor.

Dönüm Noktaları: 34, 46, 60 ve 78 Yaş

Araştırmanın önemli bulgularından biri de, biyomoleküler değişimlerin bireylerin yaşlarına göre kümelenmesi. Örneğin 34, 46, 60 ve 78 yaşlarında sistematik olarak farklı biyolojik imzaların ortaya çıktığı belirlendi. Bu “yaş biyolojik saatleri” sayesinde, gelecekte yaşa bağlı hastalıkların daha erken teşhis edilmesi ve kişiselleştirilmiş önleyici tedavilerin geliştirilmesi mümkün olabilir.

Sağlıklı Yaşlanma Stratejileri Geliştirilebilir

Stanford araştırmacıları, bu verilerin yaşlanmanın neden bazı bireylerde daha hızlı ya da daha sağlıksız ilerlediğini anlamak adına büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekiyor. Aynı zamanda bu bulgular, yaşa özel tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesinde bir dönüm noktası olabilir.

Yönetilebilir Bir Yaşlanma Mümkün Mü?

“Amacımız, bu biyomoleküler değişimleri yakalayarak, insanların sağlıklı yaşlanmasını destekleyecek stratejiler geliştirmek,” diyen Dr. Wyss-Coray, bu çalışmanın yaşlanmayı yalnızca bir kader değil, yönetilebilir bir süreç olarak ele alma anlayışına katkı sağlayacağını belirtti.

Yaşlanma Araştırmalarında Yeni Bir Çağ

Araştırmanın bulguları, Stanford Medicine’ın resmi internet sitesinde yayımlandı ve bilim camiasında büyük yankı uyandırdı. Yaşlanma araştırmaları alanında yeni bir çığır açma potansiyeli taşıyan bu çalışma, uzun ömür ve sağlıklı yaşam tartışmalarına yepyeni bir boyut kazandırıyor.

Kayanak: Med.stanford