Hayatımızın tamamen farklı bir hal alması için tek bir şeyin değişmesi yeter çoğu zaman… Bu iyi bir şey de olabilir aksi de. Önemli bir ödül kazanmak, ölümcül bir hastalık ya da dönüşü olmayan bir ayrılık, bizleri yaşadığımız hayatı en baştan düşünmeye zorlar.
Yaşamaya alıştığımız hayat tekrarlardan ibaret bir döngüdür, çoğu zaman rahatlık verir, güvenlik sağlar. Yine de kimi zaman bu kısırdöngünün içinde yeniliklerin olmasını bekleriz. Alışkanlıkları kırmadan, bizler değişip dönüşmeden, iyi ve güzel şeyler olsun diye temenni ederiz çabasızca.
Oysa hayat, taksit sayısı belli olmayan ölümü satın alarak dünyaya gelmektir.
Hayatın içinde aslında şer diye bir şey yoktur. Olan biten her şey hayrımızadır, ancak olaylar başımıza geldiğinde bunu anlayamayız. Zaman geçince ne olduğunu sorgular, hangi dersi almamız gerektiğini de öğreniriz.
Yazar olmak tutkusuyla yanan baş kahraman, yaşadığı hayata anlam katmak ve geride bir şey bırakmak adına, kendi hayatından ilham alarak öyküler yazmaya çalışır. Varlığını ve varoluşu sorgularken, sen olmadan ben olmayacağını keşfeder.
Tüm kalbiyle “Sen varsan ben varım!” demeye başlar.
1961 yılında İstanbul’da doğan Eddi Anter ilk, orta ve lise eğitimini Nişantaşı Işık Lisesi’nde aldıktan sonra yükseköğrenimine yurtdışında devam etti. İngiltere’de Brighton Polytechnic’te İşletme bölümünü bitirdi. Amerika’da University of Miami’de Uluslararası Pazarlama lisans ve yüksek lisansını tamamladıktan sonra Nova Southeastern University’de Klinik Psikoloji dalında yüksek lisansını aldı.
Anter, uzun bir süre tekstil ihracat işiyle uğraştı. Bir internet sitesinde “Don E” adı altında kültür ve sanat üzerine yazılar yazdı. Haftalık Şalom gazetesinin “Miami Mektubu” köşesinde 6 yıl boyunca okuyucularıyla buluştu. Halen Yuvaya Yolculuk dergisinde yazılarını paylaşmaktadır.
Farkındalık Hapı ve İş’te Farkındalık adları altında Kişisel Dönüşüm ve Kurumsal Eğitimler veren Anter, bireysel terapi ve Üst Düzey Yönetici Danışmanlık hizmeti de vermektedir.
2006 yılında yayımlanan Lilly-Ben Bir Arap Yahudisi’yim adlı ilk romanı aylarca En Çok Satanlar Listesi’nde yer aldı. 2007 yılında çıkan Kumbara adlı ikinci ve 2009 yılında çıkan İkilem adlı romanları da uzun bir süre En Çok Satanlar Listesi’nde kaldı.
İnkâr isimli eseri 2011 senesinde, Kabile adlı romanı 2014 yılında ve Ben Benim adlı kitabıysa 2015’te okuyuculara sunuldu. 2016 yılında yayımlanan Kesmeşeker romanıyla 2017 senesinde çıkan Vakitsiz Kaybedenler okuyucuyla buluştu. 2019’da çıkan Karanlıkta Yürüyen Yabancı ve 2021’de yayımlanan El Ele romanları halen Longseller olarak raflarda yerini korumaktadır.