ŞOK Marketler CEO'su Uğur Demirel, "Bu proje yalnızca tedarik zincirini güçlendirmekle kalmayacak, Türkiye'nin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında da önemli bir adım oluşturacak." dedi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, 25 Kasım 2024'de Ankara'da düzenlenen imza töreniyle programın resmi açılışı gerçekleşti. Tedarik zinciri finansmanı ve sürdürülebilirlik odaklı bu proje, 2023'te Kahramanmaraş merkezli depremleri yaşayan bölgede ekonomik ve sosyal iyileşmeyi güçlendirmeyi hedefliyor. ŞOK Marketler'in deprem bölgesindeki tedarikçilerini kapsayan program bünyesinde, EBRD ve Akbank'ın da katkılarıyla, tedarikçilerin uygun maliyetli finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması suretiyle nakit akışlarının geliştirilmesi hedeflenmekte. Böylece tedarikçilerin mali yapıları güçlendirilirken bölgedeki kesintisiz üretim ve tedarik süreçleri de geliştirilecek. Aynı zamanda bölgedeki istihdama da katkı sağlanacak. Program tedarikçilerin yalnızca finansal ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor aynı zamanda EBRD, katılımcı tedarikçilere çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) performanslarını geliştirmelerine yönelik bir danışmanlık ve teşvik paketi de sunuyor.
- EBRD tarafından teşvik imkanı tanıyor
Avrupa Birliği'nin "Pre-Accession Assistance (IPA) II" fonu kapsamında desteklenen program, önceden belirlenen hedeflere ulaşılması koşuluyla tedarikçilere EBRD tarafından teşvik imkanı tanıyor. Fon programının öncelikli hedefleri arasında tedarikçilerin insan kaynakları yeterliliğinin artırılması ve deprem felaketi sonrası bölgeden ayrılan nitelikli iş gücünün tekrar bölgeye dönerek üretime katkı vermesi bulunuyor. Tedarikçilerin sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyerek karbon ayak izlerini azaltmaları da yine programın kritik amaçları arasında yer alıyor. Açıklamada görüşlerin yer verilen ŞOK Marketler Üst Yöneticisi (CEO) Uğur Demirel, önceliklerinin deprem bölgesindeki tedarikçilerinin ihtiyaçlarına hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verebilmek olduğunu belirtti.
Demirel bu program vesilesiyle deprem bölgesine katkı sağlamaktan mutluluk duyduklarını aktararak, "Bu program, tedarikçilerimizin finansal yapılarını güçlendirmenin yanı sıra sürdürülebilir iş modelleri ile operasyonel verimliliğin gelişmesine ve bölgede istihdamın artmasına olanak sağlayacak." ifadelerini kullandı.
Bu program ile göç eden iş gücünü geri kazandırmaya yönelik faaliyetlerle bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına da katkıda bulunacakları değerlendirmesinde bulunan Demirel, "Bu proje yalnızca tedarik zincirini güçlendirmekle kalmayacak, Türkiye'nin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında da önemli bir adım oluşturacak." açıklamalarında bulundu.
