İki Kulübün Temelleri Öğrencilerin Ellerinden
Estudiantes, 4 Ağustos 1905’te La Plata Ulusal Üniversitesi’nde öğrenim gören 20 idealist öğrenci tarafından kuruldu. Tam 58 gün sonra, 1 Ekim’de İstanbul’da Mekteb-i Sultani’den 13 öğrenci, ‘bir isme ve renge sahip olma’ hayaliyle Galatasaray’ı doğurdu. Farklı kıtalar, aynı ruh…
İlk Maçlar ve Unutulmaz Başlangıçlar
Estudiantes ilk resmi maçında Racing’i tam 11-0 gibi ezici bir skorla mağlup etti. Bu hikâyenin bir benzeri de Galatasaray için yazılmıştı. Sarı-kırmızılılar, Imogen karşısında ilk maçlarında aynı skorla sahadan galip ayrıldı: 11-0.
Tribünlerde Aslanlar Kükredi
Estudiantes’in taraftarları takımlarına "El León" yani "Aslan" lakabını takmış. Galatasaray taraftarlarının gönlünde de simge aynıdır: Aslan! Her iki kulüp de yalnızca sahada değil, tezahürat kültürlerinde de benzerlik taşıyor. Estudiantes tribünlerinde dört Libertadores zaferi yankılanırken, Galatasaray tribünlerinde dört yıl üst üste gelen şampiyonluğun marşı söyleniyor.
Muslera’nın Tesadüflerle Dolu Futbol Masalı
Orta sınıf halkın takımı olarak bilinen Estudiantes’in tüzüğünde “yabancı kulüpleri yenmek” gibi bir madde bulunmasa da, rekabet ruhu Galatasaray’dan çok da uzak değil. 25 yaşında, sırtında 25 numaralı formayla Galatasaray kariyerine başlayan Muslera, takımıyla 25. şampiyonluğu yaşadı. Şimdi kariyerinin yeni durağında, bu anlamlı rakamlar zincirine yeni halkalar eklemeye hazırlanıyor.
Kıta değişti, ama Muslera’nın ruhu hala tanıdık bir arenada. Yeni takımında kendini yabancı hissetmesi zor görünüyor.