Boksla Tanışma: Hırsızlık Olayından Efsaneye
1942 yılında ABD'nin Kentucky eyaletindeki Louisville kentinde dünyaya gelen Muhammed Ali, İslamiyet’i seçmeden önce Cassius Marcellus Clay Jr. adını taşıyordu. Orta sınıf Afro-Amerikan bir ailenin altı çocuğundan biri olan Ali’nin boksla tanışması, 12 yaşında çalınan bisikletinin ardından karakola başvurmasıyla başladı. Sinirlerine hâkim olamayan genç Ali’ye boks yapması tavsiye edildi ve bu tavsiye, tarihin en büyük boksörlerinden birinin doğuşunu başlatacaktı.
Antrenör Chuck Bodak ile çalışan genç Ali, amatör kariyerinde çıktığı 100 maçın 95’ini kazanarak hızla yükseldi ve 1960 Roma Olimpiyatları’nda hafif ağır sıklette altın madalyaya uzandı. Ancak bu zaferin ardından bile ırkçılıkla yüzleşti; ten rengi nedeniyle bir restorana alınmayınca madalyasını Ohio Nehri'ne fırlattı.

Profesyonel Zirve: Altın Kemer ve "Hayalet Yumruk"
29 Ekim 1960'ta ilk profesyonel maçına çıkan Muhammed Ali, hızla tüm dikkatleri üzerine çekti. Sonny Liston ile 1964’teki unvan maçında meşhur “Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım” sözüyle tarihe geçti. Liston’u 7. rauntta mağlup eden Ali, henüz 22 yaşında ilk altın kemerine ulaştı.
Bir yıl sonra yapılan rövanş maçında "hayalet yumruk" adı verilen hızlı bir darbeyle rakibini ilk rauntta devirdi ve unvanını korudu.

İslam’ı Seçişi ve Aktivist Yönü
Liston zaferinin ardından İslam Milleti hareketine katılan Ali, ismini Muhammed Ali olarak değiştirdi. Aktivist Malcolm X ile yakın ilişkiler kurdu ve Müslüman kimliğini dünya kamuoyuna duyurdu.
1966’da Vietnam Savaşı'na gitmeyi reddederek şu sözleri söyledi:
“Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.”
Bu duruşu nedeniyle 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı, unvanları ve lisansı elinden alındı. Yıllarca süren hukuki mücadele sonucunda 1971’de beraat etti.

Efsanevi Karşılaşmalar ve Rekorlar
1971’de Joe Frazier ile "asrın maçı"na çıkan Ali, ilk kez yenildi. Ancak sonraki yıllarda Frazier’ı mağlup ederek unvanını geri aldı. Leon Spinks ile yaşadığı rekabet sayesinde de dünya şampiyonluğunu üç kez kazanan ilk boksör olarak tarihe geçti.
Profesyonel kariyerinde 61 maça çıkan Ali, bunların 56’sını kazanırken yalnızca 5 mağlubiyet aldı. 37 galibiyetini nakavtla kazandı.

Boks Sonrası Mücadele ve Küresel Misyonlar
1984’te Parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen kamuya açık faaliyetlerini sürdürdü. Aynı yıl dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan’ı desteklediğini açıkladı.
1991’de Körfez Savaşı sırasında Irak’a giderek Amerikalı rehinelerin serbest bırakılması için Saddam Hüseyin ile görüştü.
2002’de Birleşmiş Milletler Barış Elçisi olarak Afganistan’a bir iyi niyet misyonunda bulundu.
1996 Atlanta Olimpiyatları’nda olimpiyat ateşini yakarak geçmişte nehre attığı madalyasının da törenle iade edilmesine tanık oldu.
2012 Londra Olimpiyatları’nda ise eşinin yardımıyla olimpiyat bayrağını taşıdı.

Hollywood’da Ölümsüzleşen Bir Hayat
Muhammed Ali’nin yaşamı, 2001 yılında Hollywood tarafından beyaz perdeye uyarlandı. Will Smith’in başrolünde oynadığı "Ali" filmi büyük ilgi gördü ve efsanevi boksörün hikayesini yeni nesillere taşıdı.

Vedası ve Sonsuz Mirası
Parkinson hastalığı ile uzun yıllar mücadele eden Muhammed Ali, 3 Haziran 2016 tarihinde Arizona’nın Phoenix kentinde solunum rahatsızlığı nedeniyle hayata gözlerini yumdu.
20 yıl boyunca dillendirdiği "Bütün zamanların en iyisiyim" sözünü haklı çıkaran Muhammed Ali, sadece ringlerde değil, insan hakları ve özgürlük mücadelesinde de tarihin unutulmaz figürlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.