Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Türkiye'nin dijitalleşme yolculuğunda yeni bir eşik olarak görülen 5G geçiş sürecine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 5G frekans ihalesiyle birlikte başlayacak tam kapsama hamlesinin, yalnızca teknoloji alanında değil, ekonomik ve toplumsal düzeyde de devrimsel bir dönüşümyaratması hedefleniyor.
Sayan’ın verdiği bilgilere göre, 2030 yılına kadar 5G teknolojisinin Türkiye ekonomisine 100 milyar dolarlık katkısağlaması bekleniyor. Bu dönüşümün bir diğer etkileyici boyutu ise istihdam. Bakanlık projeksiyonlarına göre, 1,5 milyon yeni iş imkânı doğacak. Bu rakam, hem genç iş gücü hem de sektör çalışanları açısından umut verici bir tablo çiziyor.
5G sadece hız değil, refah da getirecek
Yüksek hızlı internetin yalnızca veri aktarım süresini kısaltmakla kalmayacağını vurgulayan Sayan, 5G’nin sağlık, eğitim, savunma ve ulaşım gibi kritik alanlarda da büyük değişimlerin kapısını aralayacağını ifade etti. Yapay zeka, nesnelerin interneti ve akıllı şehirler gibi teknolojilerin tam anlamıyla hayata geçmesi, ancak bu yeni nesil altyapıyla mümkün olacak.
Özellikle kırsal alanlarda yaşayan vatandaşların da bu dönüşümün nimetlerinden faydalanması, bölgesel kalkınma farklarını azaltarak sosyal adaleti destekleyecek. Böylece Türkiye'nin dijitalleşme süreci yalnızca büyük şehirlerle sınırlı kalmayacak; ülkenin dört bir yanına yayılacak.
milli teknoloji hamlesi ile entegre ilerleme
TBMM'nin yeni yasama yılına 5G teknolojisiyle başlamasının da tesadüfi olmadığını dile getiren Sayan, bu adımın Türkiye Yüzyılı vizyonuna paralel bir irade beyanı olduğunu ifade etti. Pilot uygulamalarla başlayan süreç, zamanla ulusal çapta bir dijital altyapıya dönüşecek.
Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında geliştirilen yerli çözümler ve yerli donanım kullanımı, bu süreçte dışa bağımlılığı azaltarak ulusal güvenlik risklerini minimize edecek. Ancak bu gelişimin, siber güvenlik ve veri koruma gibi alanlarda da eş zamanlı ilerlemesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Sayan, bu noktada, “Vatandaşlarımızın dijital güvenliğini sağlamak bizim asli sorumluluğumuz. Güvenli ve şeffaf bir dijital gelecek inşa etmek için durmaksızın çalışacağız” diyerek kararlılık mesajı verdi.
1,5 milyon istihdam sadece rakam değil, bir vizyon
5G teknolojisinin sağlayacağı 1,5 milyonluk yeni istihdam, yalnızca teknik elemanlardan oluşmayacak. Eğitimden sağlık teknolojilerine, lojistikten siber güvenliğe kadar birçok sektörde yeni meslek grupları ve iş kolları doğacak. Bu da Türkiye’nin dijital ekonomide söz sahibi olması adına stratejik bir fırsat yaratıyor.
Kısacası bu dönüşüm; işsizliğe çözüm, ekonomiye canlılık, bireye ise yeni kariyer fırsatları sunacak. 5G ile birlikte Türkiye, sadece veri hızıyla değil, gelecek vizyonuyla da dünyada öne çıkan ülkelerden biri olmayı hedefliyor.