Kamu Bilişiminde Yeni Dönem: Özgür Yazılım Seferberliği
Danimarka hükümeti, dijital bağımsızlık hedefi doğrultusunda kamu kurumlarında Microsoft’un kapalı kaynak yazılımlarını terk etmeye hazırlanıyor. Almanyada bir eyaletin 2021 yılında başlattığı dönüşüm sürecinin ardından benzer bir adım bu kez Kuzey Avrupa’dan geldi.
Danimarka Dijital İşler Bakanı Caroline Stage Olsen’in verdiği bilgiye göre, önümüzdeki ay itibarıyla Bakanlık, Microsoft Office 365 yazılımını terk ederek açık kaynaklı LibreOffice'e geçiş yapacak. Bu kapsamda, sistemsel dönüşüm için kapsamlı hazırlıklar yürütülüyor.
“Dijital Egemenlik İçin İlk Adım”
Bakan Olsen, bu kararın yalnızca yazılım değişimi olmadığını vurguladı. Açıklamasında, “Kamu kurumlarını birkaç büyük teknoloji şirketine bağımlı hale getiren yapıyı değiştirmek zorundayız,” diyerek dijital egemenliğin altını çizdi. Sürecin zorluklarına da değinen Olsen, geçici aksaklıkların doğal olduğunu, ancak hedefin uzun vadeli bağımsızlık ve esneklik olduğunu ifade etti.

Trump Dönemi Etkisi ve Siyasi Arka Plan
Bu teknolojik hamlenin ardında, uluslararası siyasi gelişmelerin de etkili olduğu değerlendiriliyor. ABD’nin Microsoft gibi şirketler üzerinden uyguladığı siyasi baskılar, ülkeleri dijital bağımlılığın risklerine karşı daha hassas hale getirdi. Özellikle, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı’nın ABD yaptırımları nedeniyle Microsoft hesabına erişimini kaybetmesi gibi örnekler, dijital altyapıların dış etkilerden korunması gerektiğini bir kez daha gösterdi.
Türkiye Ne Yapıyor?
Türkiye de benzer şekilde, yerli yazılım çözümlerine verdiği önemi her geçen gün artırıyor. Kamu kurumlarında yerli işletim sistemleri ve ofis yazılımları geliştirme çalışmaları hızla devam ederken, bu alanda TÜBİTAK ve HAVELSAN gibi kurumlar kritik rol üstleniyor. Türkiye’nin dijital bağımsızlık yolculuğunda attığı adımlar, sadece teknoloji değil, aynı zamanda milli güvenlik perspektifiyle şekilleniyor.