Birleşmiş Milletler’in (BM) bu yıl yayımladığı Küresel İnovasyon Endeksi 2025 raporu, Türkiye'nin inovasyon yolculuğunda karmaşık ama umut verici bir tablo çizdi. Türkiye, geçtiğimiz yılki 37. sıradan 43. sıraya düşmesine rağmen, son 12 yıldır inovasyon kapasitesini en hızlı geliştiren ülkeler arasında yer almayı sürdürüyor. Bu durum, yalnızca sıralama değişimlerinden ibaret değil; aynı zamanda Türkiye’nin teknoloji, AR-GE ve girişimcilik altyapısında yaşadığı dönüşümün bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından hazırlanan ve 139 ülkenin değerlendirildiği endekste Türkiye, 37,2 puanla yer buldu. Her ne kadar geçen yılın 39 puanlık performansına göre düşüş yaşansa da, Türkiye'nin inovatif gelişme eğrisi hâlâ yukarı yönlü ilerliyor. Bu yükselişte, özellikle yerli teknoloji girişimleri, üniversite-sanayi iş birlikleri ve dijital dönüşüm politikalarının etkili olduğu belirtiliyor.
küresel sıralamada devler zirvede, türkiye bölgesinde dördüncü
2025 endeksinde İsviçre bir kez daha liderliği kimseye bırakmazken, onu İsveç ve ABD izledi. İlk 10’da yer alan ülkeler arasında Çin, bu yıl Almanya’yı geride bırakarak ilk kez en inovatif 10 ülke arasına girmeyi başardı. Bu gelişme, küresel güç dengesinin teknoloji ekseninde nasıl değiştiğini de gözler önüne seriyor.
Türkiye, Kuzey Afrika ve Batı Asya bölgesinde ise İsrail, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ardından dördüncü sırada yer aldı. Bu konum, Türkiye’nin bölgesel inovasyon rekabetinde önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Özellikle savunma sanayi, yazılım teknolojileri ve girişimcilik ekosistemi gibi alanlarda artan yatırımlar, bu başarının altında yatan temel nedenler arasında öne çıkıyor.
gelir gruplarında dengeler sabit, türkiye üst orta gelir grubunun güçlü oyuncusu
Endeksteki gelir grubu bazlı sıralamalarda önemli bir değişiklik yaşanmadı. Yüksek gelir grubunda İsviçre, İsveç ve ABD ilk üç sırayı korurken; üst orta gelir grubunda Türkiye, tıpkı geçen yıl olduğu gibi Çin ve Malezya’nın ardından üçüncü sırada yer aldı.
Bu durum, Türkiye’nin gelir düzeyine oranla yüksek bir inovasyon performansı gösterdiğini ortaya koyuyor. Özellikle AR-GE harcamalarının artışı, patent başvurularındaki yükseliş ve yüksek teknoloji ihracatının ivmelenmesi, Türkiye’yi üst orta gelir grubunda dikkat çeken ülkeler arasına taşıdı.
küresel inovasyon yavaşladı: AR-GE yatırımları düşüşte
Raporun dikkat çeken noktalarından biri de küresel çapta inovasyon yatırımlarındaki yavaşlama oldu. 2024 yılında %4,4 olan AR-GE büyüme oranı, 2025'te %2,9’a geriledi. Bu, 2010’dan bu yana kaydedilen en düşük oran olarak tarihe geçti. 2025 yılı için öngörülen büyüme oranı ise yalnızca %2,3 seviyesinde.
Bu düşüşün ardında, küresel ekonomik belirsizlikler, tedarik zinciri sorunları ve finansal kaynaklara erişimdeki zorluklar gibi faktörler yatıyor. Bu ortamda Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin inovatif sıçrama yapması, daha da stratejik bir önem kazanıyor.
elektrikli otomobil dönüşümünde türkiye sınıfta mı kalıyor?
Raporda yalnızca inovasyon endeksleri değil, aynı zamanda ülkelerin elektrikli araç kullanım oranları da değerlendirildi. Türkiye’de bu oran %1,4 seviyesinde kalırken, Norveç %32 ile dünya lideri oldu. Onu İzlanda (%18), Danimarka (%17)ve Çin (%11) takip etti. Almanya ise %6,5 ile Türkiye’ye kıyasla oldukça ileride.
Bu veriler, Türkiye’nin yeşil teknoloji ve sürdürülebilir ulaşım alanında daha hızlı adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Devlet teşvikleri, yerli üretim destekleri ve altyapı yatırımları bu noktada kritik rol oynayacak.
yenilikte istikrar değil ivme belirleyici olacak
WIPO’nun 2007 yılından bu yana yayımladığı Küresel İnovasyon Endeksi, ülkelerin sadece bugünkü durumunu değil, aynı zamanda gelecek projeksiyonlarını da şekillendiriyor. Yaklaşık 80 kritere dayanan bu endekste, AR-GE harcamaları, yüksek teknoloji ihracatı, fikrî mülkiyet başvuruları gibi göstergeler temel alınıyor.
Türkiye’nin bu endeksteki yeri, sadece sıralama bazlı bir değerlendirme değil; aynı zamanda bilimsel ve teknolojik kalkınma stratejisinin küresel ölçekte nasıl yankı bulduğunun bir özeti niteliğinde. Yani bu bir yarış değil, uzun vadeli bir vizyon meselesi.