Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji Cambridge'den araştırma: İnsanlık kendini yok etme sürecine mi başladı?

Cambridge'den araştırma: İnsanlık kendini yok etme sürecine mi başladı?

İnsanlığın geleceği tehlikede mi? Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Luke Kemp’e göre uygarlığın çöküşünü en olası senaryo olarak görüyor

MUHABİR: Bülent Çolakoğlu

İnsan uygarlığının geleceği hakkında yapılan kapsamlı bir tarihsel analiz, alarm verici sonuçlar ortaya koyuyor. The Guardian’ın aktardığına göre, Cambridge Üniversitesi Varoluşsal Risk Araştırmaları Merkezi'nden araştırma görevlisi Dr. Luke Kemp, 5.000 yıllık uygarlık tarihini ve 400'den fazla toplumun çöküşünü inceleyerek, insanlığın "muhtemelen kendi kendini sona erdireceği" sonucuna ulaşıyor.

“Kıyamet için tarih veremeyiz, ama rotamızı biliyoruz”

Kemp, geçmiş toplumların çöküş kalıplarını günümüzle karşılaştırarak, benzer bir akıbetin kapıda olduğunu savunuyor. “Kıyametin tarihini veremeyiz ama uygarlığın 5.000 yıllık hikâyesine bakarak bugün hangi rotada ilerlediğimizi anlayabiliriz” diyor. Ve bu rotada, insanlığın kendi sonunu hazırladığı açıkça görülüyor.

Kemp’in en büyük uyarısı ise, toplumu temsil ettiğini iddia eden ancak çıkarlarını çoğunluğun önüne koyan küçük ama etkili bir "oligarşik" lider sınıfı. Bu sınıfın, iklim krizi, nükleer savaş tehlikesi ve yapay zekânın kontrolsüz gelişimi gibi varoluşsal tehditlere karşı kayıtsız kaldığına dikkat çekiyor.

Geçmişin “Golyat”ları ve bugünün küresel devleri

Dr. Kemp, tarihi, organize suçun uzun soluklu bir versiyonu olarak tanımlıyor: “Tarih, belli bir coğrafya ve nüfus üzerinde şiddet yoluyla kaynak tekelini eline geçiren grupların hikâyesidir.” Bu gruplar, halktan ve doğadan daha fazla kaynak çekmeye başladıklarında sistem kırılganlaşıyor: yolsuzluk, iç çekişme, çevresel tahribat, hastalıklar, savaşlar ve kötü yönetim zincirleme şekilde çöküşü getiriyor.

Günümüzde ise Kemp’e göre dünya, “küresel bir Golyat” tarafından yönetiliyor: Kapitalist düzenin merkezinde yer alan ve tüm sistemleri birbirine bağlayan, dev ama kırılgan bir yapı. Gıda sistemlerinin çöküşü, iklim krizinin büyümesi ve nükleer savaş tehdidi, bu sistemin kendi yükü altında çökmesine zemin hazırlıyor.

"Karanlık üçlü": Küresel liderlik krizine sert eleştiri

Kemp’in sözleri yalnızca sistem eleştirisiyle sınırlı değil; isim vererek, bugünün en güçlü liderlerini de hedef alıyor: “Dünyanın en güçlü üç adamı karanlık üçlünün vücut bulmuş hali: Trump narsisizmin kitabını yazdı, Putin soğukkanlı bir psikopat, Xi Jinping ise Machiavellian taktiklerle iktidara geldi.”

Çözüm var mı?

Her ne kadar tablo karamsar görünse de Kemp’e göre umut hâlâ var. Ancak bu, radikal ve yapısal bir dönüşümle mümkün: Gerçek anlamda demokratik toplumlar inşa etmek, gücün her türünü dengeli dağıtmak ve zenginleri ciddi biçimde vergilendirmek. Kemp, bu dönüşümün imkânsız olmadığını savunuyor: “İnsanlar, silikon üzerinde zekâ inşa etmeyi, ölçeklenebilir bir demokrasiden daha olası görüyor. Bu tamamen saçmalık. Biz sosyal, yardımsever ve demokratik bir türüz. Bizi biz yapan bu.”

Tarih Tekerrür mü Ediyor?

Kemp’in araştırması, çöküşün kaçınılmaz değil ama muhtemel olduğunu gösteriyor. Ve bu kez çöküş, yalnızca bir uygarlığı değil, küresel ölçekte tüm insanlığı etkileyebilir. Bu bağlamda, geçmişin derslerini görmezden gelmek, belki de insanlık tarihinin en büyük hatası olabilir.