Türk savunma sanayisinin geldiği teknolojik seviye, sadece Türkiye’de değil dünya kamuoyunda da ilgiyle takip ediliyor. ASELSAN, ROKETSAN ve Türk Hava Kuvvetleri’nin ortak mühendislik gücüyle geliştirilen ve hedefi tam isabetle vuran SİPER 1, uzun menzilli hava savunmasında önemli bir eşik olarak görülüyor.
Savunmada Yeni Dönemin Sinyali
Avustralya merkezli analiz kuruluşu Meyka’da yayımlanan analizde, SİPER 1’in gerçekleştirdiği test atışı “stratejik bir kırılma noktası” olarak nitelendirildi. “Türkiye'nin füze testindeki başarısı savunma sektörünün geleceğini parlatıyor” başlığıyla yayımlanan makalede, sistemin hem NATO ittifakındaki konum hem de Türkiye’nin savunma bağımsızlığı açısından kritik bir rol üstlendiği vurgulandı.
Analizde, özellikle SİPER’in “Çelik Kubbe” projesindeki yerine dikkat çekildi. Türkiye'nin geliştirdiği bu entegre hava savunma sisteminin, ülkenin savunma altyapısını ciddi biçimde dönüştürdüğü belirtildi.
Çelik Kubbe’nin Stratejik Adımı
Meyka’nın değerlendirmesinde şu ifadelere yer verildi:
“Çelik Kubbe projesinin bir parçası olan bu test, Türkiye’nin artan stratejik kapasitesini ve savunma sektöründeki ekonomik potansiyelini gözler önüne seriyor. Jeopolitik dengelerin hızla değiştiği bir dönemde, Türkiye savunma teknolojilerinde öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor.”
SİPER 1’in başarısı, aynı zamanda Türkiye'nin yerli üretim kabiliyetinin geldiği noktayı ve uluslararası rekabet gücünü de ortaya koydu. Projenin sadece askeri değil, ekonomik ve diplomatik etkileriyle de dikkat çektiği analizlerde vurgulandı.
Savunma Sanayisi Ekonomiyi de Güçlendiriyor
Uzmanlar, SİPER gibi ileri düzey savunma projelerinin yalnızca güvenlik alanında değil, yerli mühendislik, ihracat kapasitesi ve yüksek teknoloji yatırımları açısından da kritik rol oynadığını belirtiyor. Bu projeler, Türkiye'nin küresel savunma sanayisinde bir merkez ülke olma yolundaki ilerleyişini hızlandırıyor.