Yapay Zekâ Kendi Kuyusunu Kazıyor
ChatGPT’nin ve rakiplerinin hızla yükselmesiyle birlikte internette AI tarafından üretilmiş, düşük kaliteli içeriklerin istilası başlaması sürpriz olmadı. Yapay zeka bunun sinyallerini bize çok önceden veriyordu. Bu içerikler, yeni yapay zekâ modellerinin eğitildiği veri havuzlarını kirleterek, gelecekteki gelişimin temelini tehdit ediyor. Zira yapay zekâ, geçmişte insan eliyle oluşturulmuş "temiz" içeriklere ihtiyaç duyuyor. Fakat artık internetteki verilerin önemli bir kısmı hatta belki büyük bir kısmı, yine yapay zekâ tarafından üretilmiş kopyalardan ibaret. Peki bunun sonucunda bizi ne bekliyor?
Model Çöküşü: Zekâ Yerine Aptallaşma
Uzmanların "model collapse" yani model çöküşü olarak tanımladığı bu süreç, adeta dev bir kulaktan kulağa oyununu andırıyor. AI modelleri, gittikçe daha fazla AI kaynaklı verilerden beslendikçe, içeriklerin kalitesi düşüyor, anlama ve üretme yetileri de zayıflıyor. Bir süre sonra modeller, anlamlı ve güvenilir bilgi üretmekten uzaklaşıyor.

Veri Kirliliği Temizlenebilir mi?
2022 öncesi veriler "temiz", sonrası ise "kirli" olarak kabul ediliyor.
Chiodo’ya göre bu veri kirliliğini temizlemek ya çok maliyetli ya da tamamen imkânsız. Bu, özellikle gerçek zamanlı internet verilerini kullanan "retrieval-augmented generation" (RAG) gibi sistemlerde daha da belirginleşiyor. Çünkü bu sistemler, güncel verileri çekse de bu verilerin AI tarafından üretilip üretilmediğini ayırt edemiyor. Bu da daha "güvensiz" yanıtların ortaya çıkmasına yol açıyor.
Genişleme Duvarına Çarpıldı mı?
Yapay zekânın ilerlemesi için daha fazla veri ve işlem gücü gerektiği inancı da sorgulanmaya başlandı. OpenAI ve diğer şirketlerin 2024 sonunda yaptığı açıklamalara göre, yeni modellerde alınan verim azalmış durumda. Eğer bu verilere AI çöpü de karışıyorsa, bu “duvar” daha da aşılamaz hale geliyor.
Etiketleme ve Düzenleme Umut Olabilir mi?
Çözüm olarak AI içeriklerinin etiketlenmesi gündeme gelse de, bu uygulamanın yaygınlaşması oldukça zor. Chiodo ve Almanya Düsseldorf Heinrich Heine Üniversitesi’nden hukuk profesörü Rupprecht Podszun’un birlikte hazırladığı 2024 tarihli çalışmada, sektörün şu an “yenilik uğruna regülasyondan uzak durduğu” belirtiliyor.