Double Fine, Psychonauts 2 sonrası uzun süredir merakla beklenen yeni oyununu nihayet duyurdu. Xbox Games Showcase kapsamında tanıtılan Keeper, merkezinde bir fener kulesinin ve ona eşlik eden kuş benzeri bir canlının yer aldığı, tamamen diyalogsuz ve atmosferik bir macera oyunu olarak öne çıkıyor. Oyun, 17 Ekim 2025’te Xbox ve PC platformlarında oyuncularla buluşacak.
Diyaloğun Yerine Işık Anlatıyor
Keeper, oyuncuyu bir yürüyen deniz feneri rolüne sokuyor. İnsanların çoktan ortadan kaybolduğu, gerçeküstü bir adada geçen oyunda fenerin amacı, gizemli bir şekilde adadaki dağın merkezine ulaşmak. Oyunun ana mekaniği ise, fenerin ışığını canlılara, bitkilere ve nesnelere yönlendirerek çeşitli etkileşimler kurmak üzerine kurulu. Her ışık huzmesi, adanın gizemli yapısıyla daha derin bir bağ kurmamızı sağlıyor.
Sadık Bir Yoldaş ve Gölgedeki Tehdit
Fenerin yolculuğuna, hareketlenmeden önce orada barınan kuş benzeri bir yaratık da katılıyor. Bu sevimli yoldaş, bulmacaların çözümünde önemli bir rol üstleniyor. Ancak adada yalnız değiller: Oyun boyunca karanlık bir tehdidin izleri de dikkat çekiyor. Ne olduğu tam olarak bilinmeyen bu kötücül varlık, adanın dengesini tehdit eder nitelikte.
Bir Pandemiden İlham Alan Sessizlik
Oyunun yaratıcı yönetmeni Lee Patty, daha önce Stacking, Headlander ve RAD gibi yapımlarda da görev almıştı. Ancak Keeper ile bambaşka bir rota çizmiş. Lee Patty, bu oyunun oyun mekaniğinden çok atmosferine odaklandığını ve 2020 pandemi sürecinden ilhamla “Eğer insanlık sona erseydi, geriye ne kalırdı?” sorusuna bir yanıt aradıklarını söylüyor. Oyunun savaş mekaniklerine yer vermemesi ve daha çok çevre tasarımı ile canlı çeşitliliğine odaklanması da bu yaklaşımı destekliyor.
Yorumlamaya Açık Bir Deneyim
Keeper, aksiyondan ziyade içsel bir keşfi teşvik eden, oyuncunun yorumuna açık bir deneyim sunuyor. Özellikle klasik anlatı kalıplarının dışına çıkan ve görselliğiyle hikaye anlatımını birleştiren oyunları sevenler için oldukça cezbedici bir seçenek.
Keeper, 17 Ekim 2025’te Xbox ve PC için piyasaya sürülecek. Sessizliğiyle konuşan bu oyun, Double Fine’ın sınırları zorlayan anlatım tarzını bir kez daha gözler önüne seriyor.