Gözlerindeki yüksek çözünürlüklü ileri teknoloji kameraları ve robotik kolu, Ai'Da'nın sanat yapabilmesini mümkün kılıyor. Daha önce de bir çok yağlı boya çalışmasında imzası olan insansı robot, bu kez de Kral Charles'ın portresi ile kameralar karşısına çıktı. “Algorithm King” adlı yağlı boya tablo, Cenevre’deki Birleşmiş Milletler merkezinde, “İyilik İçin Yapay Zekâ” Küresel Zirvesi kapsamında tanıtıldı.
Sanattan Fazlası: Kültürel Bir Beyan
Ai-Da tarafından yapılan portre, sadece bir sanat eseri değil; aynı zamanda yapay zekânın kültürel alandaki yükselen rolüne dair güçlü bir simge. BM’de konuşan Ai-Da, Kral Charles’ın portresini yaratma kararını şu sözlerle açıkladı:
“Bu eser, yalnızca sanatsal bir üretim değil; yapay zekânın toplumumuzda nasıl evrildiği ve kültürel üretimi nasıl dönüştürdüğü üzerine düşünsel bir çağrıdır.”
Ai-Da’nın portresi, robotun 2022’de merhum Kraliçe II. Elizabeth için yaptığı “Algorithm Queen” adlı çalışmasıyla birlikte sergilendi. Bu birliktelik, kraliyet ailesinin geçmişiyle bugünü arasında hem sanatsal hem de teknolojik bir köprü kuruyor.

Bir robotun fırçasından kral charles III portresi
Ai-Da'nın geliştiricisi Aidan Meller, portre için neden Kral Charles’ın seçildiğini şöyle açıklıyor:
“Kral Charles, sanat ve çevre gibi konulara duyarlılığıyla tanınıyor. Bu, Ai-Da’nın işlerindeki ana temalarla örtüşüyor. Hem geleneksel bir figür hem de modern dünyanın meselelerine açık bir lider olarak, robotun sanat anlayışına güçlü bir zemin sunuyor.”
Meller’in açıklaması, Ai-Da’nın yalnızca teknik değil, aynı zamanda tematik açıdan da dikkatle yönlendirildiğini gösteriyor.
insan-makine ilişkisi ve Sanatın Geleceği
Ai-Da’nın daha önce Sotheby’s müzayede evinde bir milyon dolara satılan tablosu, yalnızca estetik değil, etik ve felsefi tartışmaları da tetiklemişti. Bu yeni portre de benzer şekilde, insan yaratıcılığı, makine zekâsı ve sanatın tanımı üzerine yeni sorular ortaya koyuyor.
Meller, bu süreci şöyle özetliyor:
“Ai-Da’nın çalışmaları, sanatın doğasına dair kökleşmiş kabulleri sorgulamamıza neden oluyor. İnsan ve yapay zekânın iş birliğiyle ortaya çıkan bu yeni üretim biçimi, yalnızca geleceğin sanatını değil, insan-makine ilişkisinin çerçevesini de yeniden tanımlıyor.”