Türkiye, havacılık sektöründe küresel bir oyuncu olma hedefini 2028 yılı için iddialı bir pilot yetiştirme planıyla pekiştiriyor. Sektördeki konumunu güçlendirmek isteyen Ankara, lisanslı pilot sayısını dört yıl içinde 18.000'in üzerine taşıyarak dünya havacılık haritasındaki yerini yeniden çizmeye hazırlanıyor.
Pilot Eğitiminde Hız Kesilmiyor
Havacılık ve Uzay alanındaki rekabette elini güçlendirmek isteyen Türkiye, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nde yer alan verilerle bu kararlılığını ortaya koydu. Geçen yıl 16.290 olan lisanslı pilot sayısının bu yıl sonunda 16.939'a ulaşması beklenirken, gelecek yıl için belirlenen hedef 17.102.
Asıl sıçrama ise ilerleyen yıllarda planlanıyor: 2027'de 17.816 ve 2028'de ise tam 18.127 pilotun lisans alması bekleniyor. Bu istikrarlı artış, ülkenin sivil havacılık operasyonlarında insan kaynağı açısından küresel rekabette önemli bir avantaj yakalamasını sağlayacak. Öte yandan, daha niş bir alan olan balon pilotu sayısının da 2028'e kadar 747'ye ulaşması hedefleniyor.
Güvenlik ve Emniyette Yeni Dönem: Denetimler Artırılıyor
Pilot sayısındaki artışın yanı sıra, sektördeki standartları en üst seviyeye taşımak amacıyla sivil havacılık denetimleri de rekor seviyelere çıkarılıyor. Sektörün güvenilirliğini tescillemek adına bu yıl 1.708'e ulaşması beklenen denetim sayısının, gelecek yıl 2.399'a, 2027'de 2.485'e ve 2028'de ise 2.664'e yükseltilmesi öngörülüyor. Bu, 2028'e kadar denetim sayısının mevcut beklentinin neredeyse yüzde 56 artması anlamına geliyor.
Uluslararası Standartlarda Sıfır Tolerans
Türkiye’nin havacılık stratejisinin merkezinde, uluslararası standartlara tam uyum ve emniyetin sağlanması yer alıyor. Ülke adına tescilli hava araçlarının diğer ülkeler tarafından yapılan denetlemelerdeki (SAFA denetimi) "kabul edilebilir maksimum puan seviyesi"nin düşürülmesi amaçlanıyor. Bu yıl 0,52 olarak beklenen seviyenin gelecek yıl 0,4'e çekilmesi ve sonraki yıllarda bu seviyenin korunması hedefleniyor.
Ek olarak, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) regülasyonlarına uyum oranında da düzenlemeye gidiliyor. Bu yıl yüzde 84 beklenen uyum oranının, gelecek yıl yüzde 60'a indirilmesi, 2027 ve 2028'de ise yüzde 65'te sabitlenmesi öngörülüyor. Bu düşüş, ICAO standartlarına uyumun farklı bir metrikle yeniden değerlendirilmesine işaret ediyor olabilir. Ayrıca, uçuş güvenliğini tehdit eden müdahale ve tehlikelere karşı tedbirler ve eğitimler de gündemin üst sıralarında tutulmaya devam edecek.
Tüm bu hedefler, mevzuat çalışmalarından ikili ve çok taraflı hava ulaştırma anlaşmalarına kadar geniş bir yelpazede yürütülen çalışmalarla desteklenerek, Türkiye'nin sivil havacılıkta sadece niceliksel değil, niteliksel olarak da sıçrama yapmasını amaçlıyor.