Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde gerçekleştirilen Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu, sadece bir yarışmadan ibaret değildi. Etkinlik, Türkiye’nin dijital dönüşüm hedeflerine dair güçlü mesajların verildiği stratejik bir buluşmaya dönüştü. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, yapay zekayı yalnızca teknolojik bir gelişme olarak değil, aynı zamanda etik, kültürel ve toplumsal bir paradigma değişimi olarak tanımladı.
Sayan'ın ifadesiyle, “Bu çağda sadece izleyici değil, yön verici olmak zorundayız.” Türkiye'nin teknoloji vizyonu, bu söylemle bir kez daha kararlılıkla ortaya kondu. Etkinlik boyunca, bulut bilişimden fiber altyapıya, 5G teknolojilerinden yapay zeka tabanlı kamu çözümlerine kadar birçok kritik alanın geleceği ele alındı.
Milli teknolojinin temelinde genç zihinler var
Kodlama maratonuna katılan genç yazılımcılar, projeleriyle yalnızca birer yarışmacı değil, Türkiye’nin dijital kalkınma yolculuğunun gerçek aktörleri olduklarını kanıtladı. Bu gençlere seslenen Sayan, şu çarpıcı mesajı verdi:
“Kod yazan elleriniz, yarının Türkiye’sini inşa ediyor.”
Gençlerin potansiyelini yalnızca teknik bilgiyle değil, özgüven ve vizyonla harmanlamaları gerektiğine dikkat çeken Sayan, yerli yazılımdan uzay teknolojilerine kadar geniş bir çerçevede üretim hedeflerinin altını çizdi. Türkiye’nin sadece tüketen değil, aynı zamanda üreten, ihraç eden ve yön veren bir ülke olması gerektiğini vurgulayan açıklamalar, salondaki gençlerde coşku yarattı.

Bulut bilişim ve yapay zeka Türkiye’nin dijital omurgasını oluşturacak
BTK tarafından hazırlanan Büyük Veri ve Yapay Zeka Araştırma Raporu da etkinlikte öne çıkan belgelerden biri oldu. Raporda, yapay zekanın sağlık, finans, ulaşım ve eğitim gibi alanlarda ciddi dönüşümler başlattığına dikkat çekildi. Özellikle e-Devlet sistemleri, yüz tanıma uygulamaları ve hasta takibi gibi alanlarda aktif kullanılan yapay zeka çözümleri, Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda geldiği noktayı gözler önüne serdi.
Sayan, bu dönüşümün itici gücünün sınırsız kapasite sunan bulut bilişim altyapısı olacağını ifade ederek, BTK'nın öncülüğünde yeni yatırımların yolda olduğunun sinyallerini verdi.
Dijital sınırlar, fiziksel sınırlar kadar korunmalı
Etkinlikte yapılan vurgulardan biri de dijital güvenlik oldu. Sayan’ın sözleriyle, "İletişim altyapısını başka ülkelere bırakan, kendi hikayesini başkasının kaleminden okur." Bu yaklaşım, sadece teknolojik bir bağımsızlık çağrısı değil, aynı zamanda ulusal egemenliğin dijital alanda da korunması gerektiğinin altını çizen stratejik bir bakış açısıydı.
Yerli sistemlerin sadece üretilmesi değil, aynı zamanda korunması gerektiği de vurgulandı. Bu çerçevede, BTK'nin yakın yörünge uydular üzerinden nesnelerin interneti (IoT) haberleşmesini Türkiye’de ilk kez yetkilendirmesi önemli bir adım olarak öne çıktı.
Huawei türkiye, 23 yıllık yatırımıyla yerli ekosistemin parçası oldu
Huawei Türkiye Genel Müdürü Kaya Shi, şirketin Türkiye’deki varlığının yalnızca ticari değil, aynı zamanda toplumsal ve teknolojik bir katkı süreci olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin adil, açık ve fırsat sunan bir ülke olduğunu vurgulayan Shi, Huawei'nin 1600 kişilik kadrosunun %95’inin Türk mühendislerden oluştuğunu belirtti.
Geçtiğimiz yıl kurulan yerel bulut platformu sayesinde, veri güvenliği ve erişim konusunda önemli bir aşama kaydedildiği de aktarıldı. Shi, gençlere seslenerek, "Dünyayı değiştiren her zaman gençlerdir." diyerek, genç yeteneklerin önemine dikkat çekti.
Gençler sadece tüketici değil, teknolojinin lideri olmalı
Etkinlikte konuşan BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Türkiye’nin geleceğini gençlerin vizyonuyla şekillendireceğini vurguladı. Teknolojik üretimde dışa bağımlılığın azaltılması, yerli ve milli üretimin öncelik haline getirilmesi gerektiğini belirtti.
Karagözoğlu’nun mesajı netti:
“Yeni teknolojilere açık olun, ama kendi ülkenizin ihtiyaçlarını da unutmayın.”
Geleceği yazanlar sahneye çıktı
Kodlama maratonunda dereceye giren genç geliştiriciler, törenle ödüllerini aldı. Bu an, yalnızca bir başarı kutlaması değil, Türkiye'nin geleceğine yön verecek zihinlerin sembolik olarak sahneye çıkışıydı. Yarışmada geliştirilen projeler, hem teknik yeterlilikleri hem de toplumsal katkı potansiyelleriyle dikkat çekti.