Huawei Türkiye, bilişim ve iletişim teknolojileri alanında Türkiye’nin dijital geleceğini şekillendiren en güçlü aktörlerden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı. Turkishtime’ın hazırladığı 2024 Ar-Ge 500 Araştırması'nda birçok kategoride üst sıralarda yer alan şirket, sadece yatırımlarıyla değil, insan odaklı yaklaşımı, çeşitliliği önceleyen politikaları ve yüksek teknolojili projeleriyle de dikkat çekiyor.
Huawei Türkiye’nin bu başarısı, sıradan bir yatırım yarışının ötesinde, Türkiye'nin dijital dönüşümüne stratejik bir katkı anlamı taşıyor. 2010 yılından bu yana İstanbul ve Ankara’daki Ar-Ge merkezlerinde yürüttüğü projelerle yerli mühendislik gücünü küresel standartlarla buluşturan şirket, bugün yalnızca teknolojiyi değil, aynı zamanda yeteneği ve yeniliği de ihraç ediyor.
ar-ge yatırımı sadece bütçeyle değil, vizyonla yapılır
2024 yılı itibarıyla Türkiye’deki 500 firmanın toplam 184 milyar TL'lik Ar-Ge yatırımı yaptığı raporlanırken, Huawei Türkiye bu tabloda öne çıkan isim oldu. Şirket, toplam Ar-Ge personel sayısı açısından ilk 10’da yer almasının yanı sıra, yüksek lisans ve doktora derecesine sahip çalışan oranı ile akademik gücünü de ortaya koydu.
Ancak Huawei’nin farkı yalnızca istatistiklerde değil. Kadın mühendis oranındaki artış, insan kaynaklarında çeşitliliği önceleyen stratejiler ve genç yeteneklerin sisteme entegre edilmesi gibi faktörler, markanın geleceğe nasıl hazırlandığını gözler önüne seriyor. Bu, sadece bir şirketin büyüme hikâyesi değil, Türkiye’nin bilgi ekonomisine geçiş sürecinde sağlam bir adımı.
yapay zekâdan 5.5g’ye: yüksek teknolojili projelerde türkiye imzası
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, son 14 yılda yalnızca yapay zekâ, mobil servisler ve bulut çözümleri gibi alanlarda değil, aynı zamanda 4.5G, 5G ve 5.5G teknolojileri gibi ileri seviye altyapılarda da Türk mühendislerinin imzasını taşıyan projeler geliştirdi.
Bu projeler, Huawei’nin global Ar-Ge ekosistemi içinde Türkiye’ye stratejik bir rol verdi. Özellikle Büyük Veri ve Büyük Dil Modelleri (LLM) gibi geleceği şekillendirecek alanlarda atılan adımlar, şirketin teknoloji geliştirme vizyonunu sürdürülebilir kılıyor. Huawei’nin bu alandaki yatırımları, hem kamu hem özel sektöre operasyonel çeviklik ve dijital dönüşümde hız kazandırıyor.
bulut teknolojisi ve ölçeklenebilirlikte bölgesel güç
Huawei Cloud, yerel pazara özel tasarlanmış, güvenli ve esnek çözümleriyle farklı ölçeklerdeki kurumlara dijital rekabet gücü kazandırıyor. İş ortaklarının küresel pazarlara açılmasını kolaylaştırırken, aynı zamanda Türkiye merkezli başarı hikâyelerini garanti altına alıyor.
Huawei’nin bulut vizyonu, yalnızca teknik kapasiteyle sınırlı değil. Aynı zamanda yerli girişimlere, KOBİ’lere ve devlet kurumlarına yönelik özelleştirilmiş hizmetlerle dijitalleşmenin tabana yayılmasına da katkı sağlıyor.
genç yetenekler için teknoloji odaklı bir kariyer yolu açılıyor
Huawei Türkiye, sadece teknoloji üretmiyor; geleceğin mühendislerini ve liderlerini de yetiştiriyor. “Huawei Student Developer (HSD)” Programı ile Türkiye genelindeki 63 üniversiteden öğrencilere ulaşarak, kampüs elçileri ve mentorlarla güçlü bir deneyim havuzu sunuyor.
Bu programlar sayesinde, ulusal çapta genç yeteneklerin teknoloji sektörüne entegrasyonu destekleniyor. Aynı zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Sektör Kampüste” ve “Yapay Zekâ Uzmanlık” gibi projelerine sağlanan katkılar, şirketin yalnızca kendi geleceğini değil, ülkenin teknolojik vizyonunu da şekillendirme iradesini gösteriyor.
yerel gücünü küresel vizyonla birleştiriyor
Huawei’nin “Türkiye’de, Türkiye için” vizyonu, pazarlama söyleminden çok daha fazlası. İstanbul ve Ankara’daki Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen teknolojiler, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın dört bir yanındaki dijital altyapılara entegre ediliyor.
Yapay zekâ uygulamaları, sürdürülebilir enerji çözümleri, akıllı cihazlar ve veri merkezleriyle Huawei Türkiye, yerel mühendislik kapasitesini küresel ölçekte değerlendiriyor. Bu yaklaşım, şirketi hem bölgesel lider hem de uluslararası oyuncu haline getiriyor.
