Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji İşte çocukların test sonuçlarının yirmi yılın en düşük seviyesine düşmesinin nedenine dair ilginç bir teori

İşte çocukların test sonuçlarının yirmi yılın en düşük seviyesine düşmesinin nedenine dair ilginç bir teori

Son yirmi yılda öğrenci başarılarında yaşanan sert düşüşe dair tartışmalar derinleşirken, uzmanlar gözden kaçırılan teknolojik bir etkeni yeniden masaya yatırıyor.

Günümüzde öğrencilerin başarı grafiğindeki keskin iniş çıkışlar, tartışmaları giderek daha da kızıştırıyor. The New York Times’ta yayınlanan bir yazıda, San Diego State University psikoloji profesörü Jean M. Twenge, sorunun uzun süredir gözümüzün önünde duran bir teknolojiyle bağlantılı olduğunu öne sürüyor: dizüstü bilgisayarlar. Twenge’in işaret ettiği bu etki, yalnızca Amerika’da değil, dünya çapında milyonlarca öğrencinin standart test sonuçlarında tarihî düşüşlere işaret ediyor.

Sınıflarda Sessizce Büyüyen Dijital Dağınıklık

Teknolojinin eğitimdeki rolü yıllardır tartışılıyor ancak Twenge, asıl sorunun akıllı telefonlardan çok dizüstü bilgisayarlarda gizli olduğuna dikkat çekiyor. Öğrencilerin neredeyse tamamı, artık okul gününü yanında bir laptop veya tabletle geçiriyor. 

Bu cihazlar yalnızca ders için değil, aynı zamanda dikkati kesintiye uğratan sayısız uygulama için de kapı aralıyor. Twenge’e göre, bu eğilim zamanla eğitimin merkezinde yeni ve zorlu bir dikkat krizine dönüştü. 

Bu kaymanın en görünür sonucu, gençlerin tarihin en düşük test performanslarından bazılarını vermesi oldu. Araştırmalar, akademik başarının dikkatin sürdürülebilirliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu yıllardır ortaya koyuyor.

Üniversitelerde Görülmemiş Çapta Zaman Kaybı

Bu sıkıntının kökeni, yalnızca küçük yaş gruplarında değil. Michigan State University öğrencileri üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışmada, ders süresinin ortalama yüzde 40’ının sosyal medya, e-posta veya video izleme gibi faaliyetlere kaydığı belirlendi. 

Bu oran, öğrenme verimliliğini doğrudan baltalayan sessiz bir tehdit niteliğinde. 2018 tarihli bir meta analiz ise tabloyu daha da karanlıklaştırıyor: Notlarını bilgisayarda tutan öğrencilerin dersten kalma ihtimali, elle yazı kullananlara göre yüzde 75 oranında daha yüksek.

Ülkeler Arası Dijital Zaman Farkı

Twenge’in Journal of Adolescence kapsamında yayımlanan kendi araştırması da küresel etkileri gözler önüne seriyor. Daha fazla dijital boş zaman geçiren öğrenciler, sınav puanlarında daha sert düşüşler yaşıyor. 

Finlandiya bunun çarpıcı bir örneği. Bir zamanlar dünyanın en başarılı eğitim sistemlerinden biri olarak görülen ülkede öğrenciler, okulda günde ortalama 90 dakika cihazlarıyla vakit geçiriyor. 

2006’dan 2022’ye uzanan süreçte ise Finlandiya’nın test performansları hızla zayıfladı. Buna karşın Japonya’da öğrencilerin dijital dikkat dağıtıcılarla geçirdikleri süre yarım saatin altında seyrediyor ve ülke test performansını büyük ölçüde koruyor.

Üniversite Seviyesinde Bile Derinleşen Odak Sorunu

Twenge, üniversite öğrencileriyle ilgili 2021 tarihli bir araştırmaya da dikkat çekiyor. Bulgulara göre öğrenciler, derste dizüstü bilgisayarlarında dersten bağımsız içeriklere ne kadar çok zaman ayırırsa, sınav performansları o denli düşüyor. Bu ilişki, akademik yetenek gibi değişkenler hesaba katıldıktan sonra bile geçerliliğini koruyor. Bu noktada, modern eğitim ortamının karşı karşıya olduğu sorun yalnızca teknolojiyi erişilebilir kılmak değil; aynı zamanda bu teknolojinin amaç dışı kullanımını yönetmek.

Burada sunulan tablo, eğitimcilerin yıllardır akıllı telefonlara yönelttiği eleştirilerin aslında dizüstü bilgisayarlar için de geçerli olduğunu gösteriyor. Öğrenciler hem ders içinde hem de ders dışında, görünmez bir dikkat çekişmesiyle karşı karşıya bırakılıyor.