Preston Thorpe sıradan bir yazılımcı değil. O, Maine’deki yüksek güvenlikli bir cezaevinde, demir parmaklıkların ardından her sabah bilgisayarının başına geçip yazılım geliştiriyor. Aynı zamanda da Silikon Vadisi merkezli bir teknoloji girişimi olan Turso’nun tam zamanlı mühendisi.
Bu sıra dışı hikâye, cezaevlerinin duvarlarının dijital çağda nasıl aşıldığını gösteren çarpıcı bir örnek.
Karanlık Başlangıç, Aydınlık Dönüş
Preston Thorpe, 20’li yaşlarının başında internet üzerinden yasa dışı uyuşturucu satarken yakalandı. 15–30 yıl arası hapis cezasına çarptırıldı. Ancak kaderi pandemi sırasında değişti. Uzun saatlerini boş geçirmemek için programlamaya yöneldi, uzaktan üniversite eğitimine başladı.
O sırada Maine eyaletinde başlatılan deneysel bir proje devreye alındı: Mahkûmlar, belirli koşulları yerine getirerek uzaktan çalışma izni alabiliyordu. Böylece cezaevindeki küçük bir hücre, Preston için bir iş ofisine dönüştü.
CEO’nun Dikkatini Çekti
Preston’un kodlama yetenekleri o kadar gelişti ki, yazdığı blog yazıları bir girişimcinin radarına girdi. San Francisco merkezli veritabanı şirketi Turso’nun CEO’su Glauber Costa, onun bu azmini fark etti. Önce mektup yazdı, sonra görüntülü görüştü. Sonuç? Thorpe bugün Turso’da maaşlı bir yazılım mühendisi.
“Birinin geçmişinden çok geleceğiyle ilgileniyorum,” diyor Costa. “Preston bize yalnızca kod yazmıyor; aynı zamanda bir sistemin nasıl yeniden inşa edilebileceğini gösteriyor.”
Cezaevinde Maaşlı Yazılımcı Olmak
Thorpe, işe girdiğinden beri cezaevinde kendi kendine saat tutarak çalışıyor. Günde sekiz saat bilgisayar başında. Kazandığı paranın %10’unu devlete veriyor, geri kalanıyla hem kendini geliştiriyor hem de ailesine destek oluyor.

Sadece kendisi için de değil. Bugün, aynı program sayesinde yaklaşık 30 mahkûm daha çeşitli girişimlerde uzaktan çalışıyor.
Türkiye İçin Ne İfade Ediyor?
Bu hikâyede dikkat çeken yalnızca teknolojinin mesafe tanımadan çalışmaya imkân tanıması değil; aynı zamanda toplum dışına itilmiş bir bireyin tekrar üretken bir yaşam kurabilmesi. Türkiye’de cezaevlerinde uygulanan eğitim programlarının yanı sıra, böyle örnekler uzaktan çalışmanın rehabilitasyondaki rolünü düşünmeye teşvik ediyor.
Thorpe’un hikâyesi, “İkinci bir şans sadece af değil, katkı fırsatıdır” cümlesinin canlı bir ispatı.