Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji Türk sanayisi robotik üretimde vites yükseltti: Gözler artık dünya liderliğinde

Türk sanayisi robotik üretimde vites yükseltti: Gözler artık dünya liderliğinde

Türk sanayisi hızla robotlaşıyor. 2024’te 3.551 robot satışıyla Türkiye, dünyada 14. sıraya yükseldi.

MUHABİR: Hanife Dilli

Türkiye, küresel teknoloji yarışında sadece izleyen değil, artık sahada aktif rol alan bir oyuncu. Robotik otomasyon alanında attığı adımlar, ülkeyi dünyanın en büyük 14. robot pazarına taşıdı. Fabrikalarda insan gücünün yerini hızla robotlar alırken, üretim süreçleri de kökten değişmeye başladı. Bu değişim sadece makinelerle sınırlı kalmıyor; iş gücünden yatırım stratejilerine kadar her alanda etkisini hissettiriyor.

ABB Türkiye Robot Bölümü Global Çözüm Merkezi Yöneticisi Gürsen Torum’un açıklamalarına göre Türkiye, robotik dönüşümde yalnızca takip eden değil, yön veren ülkeler arasına girmeye hazırlanıyor. Torum, “Otomasyon artık tercih değil, mecburiyet. Türkiye bu farkındalığı erken yaşadı ve hızla adapte oluyor,” diyerek sanayideki dönüşümün hızına dikkat çekiyor.

İnsansız fabrikalara geçiş hızlandı

Artık üretim hattında her adımı insan eliyle yapmak, hem ekonomik hem de rekabet açısından sürdürülebilir değil. Otomotiv, beyaz eşya, gıda ve sağlık gibi birçok sektörde kullanılan robotlar, sadece hız kazandırmakla kalmıyor; kaliteyi standardize ediyor, üretim hatalarını en aza indiriyor.

“Karanlık fabrikalar” adı verilen, insan müdahalesi olmadan çalışan tesisler de bu dönüşümün en çarpıcı örneklerinden. Bu fabrikalarda robotlar günün 24 saati durmaksızın çalışıyor, üstelik ışığa dahi ihtiyaç duymadan. Türkiye’de de bu sistemler artık bir vizyon değil, yatırım planlarının somut parçası haline gelmiş durumda.

KUKA Türkiye ve Orta Doğu CEO’su Fatih Güngör’e göre Türkiye pazarı, sadece sayı olarak değil, yatırımın kalitesi ve stratejik odaklanma açısından da birçok gelişmiş ülkeyi geride bırakıyor. 2024 yılı verilerine göre Türkiye’de 3.551 robot satışı gerçekleşti. Bu rakam, 10 yıl öncesine göre dünya genelinde yüzde 250’ye yakın bir büyümeyi temsil ediyor.

Yeni nesil, robotlarla birlikte çalışmayı tercih ediyor

Bir başka dikkat çekici değişim ise insan kaynağında yaşanıyor. Genç iş gücü, tekrar eden, fiziksel zorlayıcı görevleri reddediyor. Gürsen Torum, bu durumun otomasyona geçişteki en güçlü tetikleyicilerden biri olduğunu belirtiyor. Yeni nesil çalışanlar, yaratıcı ve stratejik alanlara yönelirken, robotlar üretim hattında monoton işleri üstleniyor.

Bu dönüşüm sadece teknoloji değil, toplumsal dinamikler açısından da önemli. Robotlar, artık bir tehdit değil, insan emeğini destekleyen birer yardımcı. Hem iş kazalarını azaltıyor hem de üretim sürekliliğini garanti altına alıyor.

Global liderlerle rekabet edecek altyapı hazır

Çin, Almanya, Güney Kore gibi robotik alanda lider ülkelerle arayı kapatma konusunda Türkiye kararlı. Kovid-19 sonrası artan otomotiv yatırımları bu ivmeyi hızlandırdı. Sanayi tesisleri, artık sadece üretim değil, dijital altyapı, veri işleme ve yapay zekâ entegrasyonunu da içeren yeni nesil sistemlerle donatılıyor.

Altınay Teknoloji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, Türkiye’nin sadece robot kullanıcısı değil, robot ve otonom sistem geliştiricisi olarak da sahneye çıktığını vurguluyor. Özellikle savunma sanayisindeki başarı, yerli teknolojilerin endüstriyel alanda da etkin şekilde kullanılmasının önünü açtı.

Yatırım yapan kazanacak: robotlaşma artık bir vizyon değil, zorunluluk

Üretimde hız, kalite ve esneklik bir arada isteniyorsa, robotik sistemlerden kaçış yok. Hakan Altınay’a göre, 1990’larda yılda sadece 20 bin olan sanayi robotu üretimi bugün 600 bin seviyesine ulaştı. Bu hızlı artış, sadece teknolojik gelişmeyi değil, aynı zamanda üretim anlayışının değişimini de gözler önüne seriyor.

Türk sanayisinin bugün attığı her adım, yarının rekabet haritasını şekillendiriyor. Robotlaşma artık yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, ekonomik bağımsızlık ve küresel rekabet için bir kaldıraç.