Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu tarafından yapılan resmi açıklama, Türkiye’nin dijitalleşme serüveninde tarihi bir dönüm noktasına işaret ediyor. 5G teknolojisine geçiş süreci resmiyet kazandı. Bakanlığın duyurusuna göre, 5G ihalesi 16 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilecek ve 1 Nisan 2026 itibarıyla mobil işletmeciler Türkiye genelinde 5G hizmeti sunmaya başlayacak.
Bu gelişme, yalnızca bir teknolojik yükseltme değil; mobil internet hızında minimum 10 kat artış sağlayacak devrim niteliğinde bir adım. Kullanıcılar artık veri indirme, çevrim içi oyun, canlı yayın ve sanal gerçeklik gibi pek çok alanda milisaniyelik gecikmelerden arındırılmış bir deneyime kavuşacak. Bu durum, hem bireysel kullanıcılar hem de sanayi için ciddi bir dönüşüm anlamına geliyor.
5g ihalesiyle mobil iletişim yeniden şekilleniyor
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan 5G ihale ilanı bugün Resmî Gazete'de yayımlandı.Açıklamada, toplam 400 MHz frekans için 2 milyar 125 milyon dolarlık asgari değerle ihalenin gerçekleştirileceği bildirildi. Bu, 11 farklı frekans paketinin mobil operatörlere tahsis edilmesi anlamına geliyor.
İhaleye yalnızca Türkiye’de hâlihazırda GSM, IMT-2000/UMTS ve IMT yetkilendirmesi bulunan operatörlerkatılabilecek. Bu da, sürecin mevcut büyük oyuncularla devam edeceğini gösteriyor. Operatörler, kendi stratejik planlarına göre en uygun frekansları almak adına kıyasıya bir yarışa girecek. İhale şartnamesi bedeli ise 1 milyon liraolarak belirlendi. Frekans ücretleri üç taksitte ödenebilecek, bu da finansal sürdürülebilirliği ön planda tutan bir yapı kurulduğu anlamına geliyor.
mevcut altyapı 2029’da sona erecek, yeni dönem resmen başlıyor
Bakan Uraloğlu, mevcut mobil şebeke yetkilendirmelerinin 30 Nisan 2029’da sona ereceğini vurguladı. Bu tarihten itibaren tüm hizmetler, yeni 5G altyapısı üzerinden sunulacak. Yeni yetkilendirme süreci ise 2042 yılı sonuna kadar geçerli olacak. Yani bu dönüşüm kısa vadeli bir güncelleme değil, önümüzdeki 20 yıla damgasını vuracak uzun soluklu bir dijital vizyonun parçası.
Ayrıca, mobil işletmeciler her yıl elde ettikleri cirodan %5’lik bir payı BTK'ye aktaracak. Bu uygulama, kamu gelirlerinde süreklilik sağlarken sektördeki rekabeti de canlı tutmayı hedefliyor.
5g ile sanayi ve üretim de çağ atlayacak
Mobil kullanıcılar için 10 kat daha hızlı internet kulağa heyecan verici gelse de, asıl devrim sanayi tarafında yaşanacak. 5G teknolojisi, yalnızca hızlı veri iletimi değil; düşük gecikme, yüksek güvenlik ve makine-makine iletişiminimümkün kılan yeni bir paradigma sunuyor. Bu sayede, otomasyon sistemlerinden akıllı şehir altyapılarına, uzaktan ameliyat teknolojilerinden sürücüsüz araçlara kadar birçok alanda gerçek zamanlı bağlantı sağlanabilecek.
Bakan Uraloğlu'nun açıklamasına göre, 5G altyapısında yerlilik oranı %60, millilik oranı ise %30 olacak. Böylece, dışa bağımlılık azaltılacak ve yerli teknoloji şirketlerine ciddi bir pazar açılmış olacak. Bu stratejik yaklaşım, teknolojik bağımsızlık vizyonuyla birebir örtüşüyor.
dijital türkiye vizyonunda 5g’nin yeri ve önemi
Türkiye’nin 2G’den 3G’ye, oradan da 4.5G’ye geçiş süreci, yıllar içerisinde geniş kitlelerin yaşam biçimini değiştirdi. Ancak 5G geçişi, önceki hiçbir teknolojik dönüşümle kıyaslanamayacak kadar köklü etkiler yaratacak. Zira bu kez sadece iletişim değil; ekonomi, eğitim, sağlık, ulaşım ve kamu hizmetleri de dijital altyapının sunduğu yeniliklerle yeniden şekillenecek.
5G ile birlikte; akıllı ev sistemlerinden otonom tarıma, artırılmış gerçeklikten yapay zeka tabanlı analiz sistemlerine kadar birçok teknoloji hayatın merkezine oturacak. Bu da Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracak, yatırımcı ilgisini çekecek ve inovasyonun itici gücü olacak.