Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji Türkiye, yapay zeka standartlarında dünya ile aynı kulvarda

Türkiye, yapay zeka standartlarında dünya ile aynı kulvarda

TSE, yapay zeka yönetim sistemi belgelendirmelerine başladı. Türkiye, etik ve güvenilir yapay zeka için uluslararası standartlara geçiyor.

MUHABİR: Gökhan Erek

Yapay zeka, artık yalnızca teknoloji geliştiricilerinin değil, devletlerin, sanayicilerin ve hatta vatandaşların gündeminde. Karar verme süreçlerine doğrudan etki eden bu sistemlerin etik, şeffaf ve denetlenebilir olması, küresel çapta bir zorunluluğa dönüşmüş durumda. İşte bu noktada Türkiye’den gelen önemli bir adım, uluslararası standartların yerli zemine taşındığını gösteriyor.

Türk Standardları Enstitüsü (TSE), ISO/IEC 42001 standardı kapsamında yapay zeka yönetim sistemi belgelendirmelerine resmen başladı. TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin’in açıklamaları, Türkiye'nin yalnızca standartları uygulayan değil, aynı zamanda bu alanda belirleyici ve yön veren bir aktör olma yolunda ilerlediğini gösteriyor. Bu gelişme, yapay zeka uygulamalarında etik ilkelere, hesap verebilirliğe ve veri güvenliğine dayalı yeni bir dönemin başlangıcı anlamına geliyor.

türkiye'den dünya standartlar gününe anlamlı katkı: geçmişten geleceğe bir vizyon

14 Ekim Dünya Standartlar Günü, bu yıl ilk kez Ankara’da düzenlenecek. Ancak bu özel gün, Türkiye açısından sadece bir kutlama değil; bir vizyonun, bir öncülüğün hatırlatılması niteliğinde. TSE Başkanı Şahin’in verdiği bilgiye göre, bu günün temelleri 1970’te, dönemin TSE Başkanı Faruk Sünter’in önerisiyle atıldı. Yani bugün dünya çapında kutlanan bu anlamlı günün arkasında, Türkiye’nin fikir öncülüğü bulunuyor.

Bu yılın teması “dijital güven ve yapay zeka”. Dijital dönüşüm artık sadece teknik bir devrim değil, toplumsal yapının, kamu yönetiminin ve hatta etik anlayışların yeniden şekillendiği bir paradigma halini aldı. Bu süreçte standartların rolü, teknolojinin sınırlarını güvenli, şeffaf ve insan odaklı bir biçimde çizmeyi mümkün kılıyor.

yapay zekada etik ve şeffaflık için somut adımlar: uluslararası uyum süreci başladı

Yapay zeka, artık sadece veri işleyen algoritmalar değil; hastanelerde teşhis koyan, şehirlerde trafik akışını yöneten, kamu politikalarında öneriler sunan sistemler olarak karşımızda. Bu da beraberinde büyük bir sorumluluk getiriyor: Yapay zekanın önyargısız, adil ve denetlenebilir çalışması.

TSE’nin bu alanda attığı adımlar, özellikle Avrupa Birliği’nin Yapay Zeka Tüzüğü ile uyumlu bir yapı oluşturma çabasıyla dikkat çekiyor. Kurulan Yapay Zeka Ayna Komitesi, Türkiye'nin uluslararası standart süreçlerine entegre olmasını sağlıyor. Ayrıca, ODTÜ’de başlatılan yapay zeka mühendisliği yüksek lisans programı, TSE'nin teknik altyapısına nitelikli insan kaynağı kazandırıyor. Bu akademik-sınai-kamusal üçgen, Türkiye’de güçlü bir yapay zeka ekosistemi oluşturuyor.

siber güvenlikte yeni dönem: tse belgeli sistemler güven veriyor

TSE sadece yapay zekada değil, siber güvenlik alanında da stratejik adımlar atıyor. Özellikle kamu projelerinde TSE onaylı sızma testi sertifikası aranması, ülkemizin dijital altyapısının güvenliğini artıran önemli bir uygulama haline geldi. Bu sertifikalar, bilgi güvenliği denetimleri, veri merkezi belgelendirmeleri ve beyaz şapkalı hacker eğitimleriyledestekleniyor.

Bu belgeler, yalnızca kurum içi güvenlik önlemi değil, aynı zamanda uluslararası iş ortaklarına karşı bir güven mesajıniteliği taşıyor. Türk firmalarının ihracat pazarlarında daha güçlü konumlanmasına katkı sağlıyor. Özellikle Avrupa Birliği’nin veri koruma düzenlemeleriyle uyum, bu sertifikalar sayesinde çok daha kolay hale geliyor.

kalite ve güvenin geleceği: ankara kalite kampüsü

TSE’nin “Ankara Kalite Kampüsü” projesi ise geleceğe yönelik vizyoner bir yatırım. Tek bir kampüste toplanacak test, kalibrasyon, muayene ve belgelendirme hizmetleriyle savunma, enerji, otomotiv, yazılım ve dijital güvenlik gibi stratejik alanlara hizmet verilecek. Yüksek teknolojili laboratuvarların yer alacağı bu merkez, aynı zamanda bir AR-GE ve eğitim üssü olacak.

Türkiye'nin kalite altyapısını küresel ölçekte rekabetçi ve sürdürülebilir hale getirecek bu proje, sadece TSE’nin kapasitesini değil, tüm sanayinin kalitesini yukarı taşıyacak. Buradan yetişecek mühendisler, araştırmacılar ve uzmanlar, yerli üretimin uluslararası pazarda daha görünür olmasını sağlayacak.