Türkiye ekonomisi, yüksek katma değerli ve teknoloji odaklı bir dönüşümün eşiğinde. 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, ülkenin sanayi ve yatırım stratejisinde radikal bir değişimin sinyallerini veriyor. Bu yeni vizyonun merkezinde, sanayinin gelişimi ve yatırımların desteklenmesi için gelecek yıl ayrılan devasa bir kaynak var: 177,2 milyar lira.
Ayrılan bu bütçe, sadece bir mali planın ötesinde, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırma ve sürdürülebilir bir üretim yapısı oluşturma kararlılığını yansıtıyor. Programın ana hedefi; üretim ve yatırım ortamını iyileştirerek, özellikle yüksek katma değerli ve teknolojik ürünlerin üretildiği bir sanayi ekosistemi yaratmak. Plan, 2027 ve 2028 yıllarında da devam edecek; ödenek miktarının bu yıllarda 178 milyar lirayı aşması hedefleniyor.
İhracat ve Yatırımda Tarihi Hedefler
Bu devasa mali desteğin somut çıktıları da iddialı. Halihazırda 258,7 milyar dolar civarında seyreden imalat sanayi ihracatının, 2026 yılında rekor bir sıçramayla 266,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu artış eğilimi, sonraki yıllarda da ivme kazanarak 2028'de 291,5 milyar dolara ulaşmayı hedefliyor.
Sadece ihracat değil, Türkiye'nin uluslararası yatırım çekme kapasitesi de bu stratejiyle birlikte yükseltiliyor. Bu yıl 14 milyar dolar olması beklenen uluslararası doğrudan yatırım girişinin, gelecek yıl 15,2 milyar dolara çıkması planlandı. Uzun vadede ise, 2028 sonunda 21 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım çekilmesi hedefleniyor. Bu rakamlar, Türkiye'nin yatırımcılar için cazibe merkezine dönüşme yolundaki kararlılığını gösteriyor.
Ekonominin Motoru Yüksek Teknoloji Olacak
Sanayideki bu dönüşümün en çarpıcı yönü, ekonomik büyümenin motoru olarak yüksek teknolojinin belirlenmesi. İmalat sanayisinin, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payının kademeli olarak artırılması planlanıyor; 2026'da %17, 2027'de %17,5 ve 2028'de ise %18'e ulaşması öngörülüyor.
Bu yükselişin anahtarı, ihracat içindeki teknoloji payının artırılmasıyla sağlanacak. Orta-yüksek teknolojili sanayilerin imalat sanayisi ihracatındaki payı 2026'da %40, 2028'de ise %44 olarak hedeflenirken; en kritik eşik, yüksek teknolojili sanayilerin payında bekleniyor. Yüksek teknolojili sanayilerin, imalat sanayisi ihracatındaki payının 2026'da %4,35'ten başlayarak, 2028'de %5,5'e yükselmesi amaçlanıyor.
Özetle, Türkiye'nin 2026 Bütçe Teklifi, sadece bütçe kalemlerinden ibaret değil; ülkenin ekonomik DNA'sını yeniden kodlayan, teknolojiye ve yüksek katma değere odaklanan, cesur ve iddialı bir kalkınma manifestosu niteliği taşıyor.