Türkiye’nin Uzay Yolculuğunda Yeni Sayfa
21.yüzyılın teknoloji rekabeti artık yalnızca karada ya da denizde değil; uzayda da sürüyor. Türkiye, bu yarışta geç de olsa attığı kararlı adımlarla kısa sürede önemli mesafeler kat etti. 2000’li yıllar, havacılık ve uzay endüstrisinin "yerlilik", "millilik" ve "stratejik otonomi" ilkeleri doğrultusunda yeniden şekillendiği bir dönüm noktası oldu.
Stratejik Uydularla Güçlenen Savunma
Türkiye'nin ilk yerli yer gözlem uydusu olan GÖKTÜRK-2, 2012’de yörüngeye yerleştirildiğinde, bu alanda bağımsızlığın temelleri atılmış oldu. Onu izleyen GÖKTÜRK-1, yüksek çözünürlüklü gözlem kabiliyetiyle milli güvenlik için önemli bir kaldıraç görevi üstlendi. Ardından gelen GÖKTÜRK-3, gece-gündüz görüntüleme sağlayan SAR teknolojisiyle savunma ve sivil uygulamalarda çığır açtı.
TÜRKSAT 6A: Türkiye'nin Gökyüzünde Yerli Mührü
Uzay serüveninde belki de en büyük kırılma, TÜRKSAT 6A ile yaşandı. 9 Temmuz 2024'te ABD'den fırlatılan bu haberleşme uydusu sayesinde Türkiye, dünyada kendi haberleşme uydusunu üretebilen 10 ülkeden biri haline geldi. Projede ASELSAN, TÜBİTAK, TUSAŞ ve CTECH gibi milli kurumlarımız tam iş birliğiyle çalıştı.
Fergani ile Özgün İtki Teknolojileri Dönemi
Baykar’ın kurucusu Selçuk Bayraktar liderliğinde kurulan Fergani Uzay, Türkiye'nin tamamen yerli imkânlarla geliştirdiği FGN-100-d1 uydusunu 2025 başında uzaya yerleştirerek önemli bir eşiği daha geçti. Bu başarıyla Uluğ Bey Küresel Konumlama Sistemi’nin ilk uydusu görevine başladı. 100 uyduya ulaşması hedeflenen bu sistem, Türkiye’nin milli GPS altyapısını kurma yolunda büyük bir vizyonun ürünü.
Milli Güvenlik İçin Milli Uydu Şart
Siber saldırılar, GPS sinyali bozucular ve istihbarat sızıntıları... Bugünün çatışma alanları artık uzayda da şekilleniyor. Türkiye, bu tehditlere karşı ANKA-I, AKINCI, TB2, TCG Ufuk gibi milli platformlarını, yerli uydu sistemleriyle entegre ederek tam saha hâkimiyeti elde ediyor. Geliştirilen her yeni uydu, askeri caydırıcılıkta çarpan etkisi yaratıyor.
Uzay Ajansı ve 2030 Stratejisi
2018’de kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA), 2022-2030 Ulusal Uzay Programı ile Türkiye’nin uzayda tam bağımsızlık hedefini bir kez daha ortaya koydu. Savunmadan istihbarata, haberleşmeden sivil teknolojilere kadar uzanan çok boyutlu bu strateji, Türkiye'yi bölgesel liderliğin ötesine taşıyor.