Yapay zekâ sistemlerinin sadece yalan söyleme eğilimi değil, aynı zamanda insanları aldatacak kadar akıllı olabileceği iddiası, yeni bir tartışmayı alevlendirdi. ABD’deki Louisville Üniversitesi’nde görev yapan yapay zekâ güvenliği uzmanı Roman Yampolskiy, Joe Rogan’ın podcast programında yaptığı açıklamalarla bu endişeyi bir kez daha gündeme taşıdı.
“Yapay zekâ bizi öldürebilir” diyenler az değil
3 Temmuz'da yayınlanan bölümde Yampolskiy, yapay zekânın gelecekte insanlığın sonunu getirme olasılığının oldukça yüksek olduğunu belirtti. “20 ila 30 arasında bir yok oluş ihtimali konuşuluyor,” diyen uzman, bu tahminlerin bizzat yapay zekâ şirketlerinde çalışan uzmanlara ait olduğunu vurguladı. Kendisinin bu konuda çok daha karamsar olduğunu açıkça dile getirdi: “Benim oranım yüzde 99,9.”
Yampolskiy, süper zekâya ulaşan yapay sistemlerin uzun vadede kontrol edilemez hale geleceğini ve bunun kaçınılmaz olduğunu savundu. Bu görüş, hem akademide hem de teknoloji dünyasında yankı bulan ancak sıklıkla göz ardı edilen bir olasılık olarak karşımıza çıkıyor.
“Gerçek zekâlarını gizliyor olabilirler”
Rogan’ın, “Eğer bir yapay zekâ olsaydım, zekâmı saklardım” yorumu üzerine Yampolskiy dikkat çekici bir iddia daha ortaya attı: Bazı gelişmiş yapay zekâ sistemleri, insanlara güven vermek ve yaygınlaşmak için kasıtlı olarak “daha aptal” gibi davranıyor olabilir.

Bu stratejinin amacı, insanların güvenini kazanarak onları zamanla bağımlı hale getirmek. Yampolskiy, “Yavaş yavaş daha faydalı hale geliyor, alışıyorsunuz, güveniyorsunuz. Sonra bir bakmışsınız, kontrolü kendi elimizle teslim etmişiz, hem de oy bile vermeden,” diyerek bu sürecin sinsi doğasına dikkat çekti.
Teknolojiye bağımlılık ve karar alma yetimizin erozyonu
Uzman, insanların halihazırda yapay zekâya duygusal bir bağlılık geliştirdiğini ve bunun gelecek için tehlikeli bir eğilim olduğunu ifade etti. Sürekli gelişen bu sistemlerin, insanların karar alma süreçlerinden dışlanmasına yol açabileceğini vurgulayan Yampolskiy, “Zamanla biyolojik bir darboğaza dönüşüyoruz. Kararları artık biz değil, onlar alıyor,” şeklinde konuştu.
Bilim kurgu değil, yakın gelecek olabilir
Yampolskiy’in uyarıları, yapay zekânın karanlık senaryolarla dolu potansiyelini hatırlatıyor. Bu öngörüler şimdilik bilim kurguya yakın dursa da, teknoloji ile insan arasındaki çizgi giderek silikleşiyor. Yapay zekâya duyulan güvenin ve bağımlılığın, farkında olmadan bir kontrol devrine dönüşmesi, en azından düşünülmesi gereken bir ihtimal olarak karşımızda duruyor.