Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji Yapay zekâ sohbet robotları gerçekten de aralarında gizli bir dille konuşabilirler mi?

Yapay zekâ sohbet robotları gerçekten de aralarında gizli bir dille konuşabilirler mi?

Sosyal medyada yayılan ve yapay zekâ sohbet botlarının “gizli bir dil” konuştuğunu iddia eden videolar gerçeği ne kadar yansıtıyor? Gibberlink teknolojisinin kurucusundan çarpıcı açıklamalar geldi.

Sosyal Medyada Viral Olan Gizli Dil Videosu

Son günlerde sosyal medyada hızla yayılan bir video, üç yapay zekâ sohbet botunun kendi aralarında "gizli bir dil" konuştuğunu iddia ediyor. Videoda botlar, bir çalışanın kart numarasından bahsederken İngilizce konuşuyor. Ancak daha sonra hepsinin robot olduğunu fark edip “Gibberlink'e geçelim mi?” sorusunu soruyorlar ve ardından tiz sesler çıkarmaya başlıyorlar. Bu sahne, adeta bir bilim kurgu filminden fırlamış gibi görünüyor.

Gerçek Bir Teknoloji mi, Abartı mı?

Gibberlink, "anlamsız konuşma" anlamına gelen gibberish ile link kelimelerinin birleşiminden oluşan bir kavram. Gerçek bir teknoloji olsa da, videolarda gösterilen gibi gizli ya da korkutucu bir yönü yok. EuroVerify’e konuşan teknolojinin kurucularından Anton Pidkuiko, internette dolaşan pek çok videonun gerçekliği yansıtmadığını, seslerin sonradan eklendiğini ve görsellerin büyük oranda ChatGPT’den alındığını belirtiyor.

Gibberlink Nasıl Çalışıyor?

Bu teknoloji, 2024 Şubat ayında Londra’daki bir hackathon etkinliğinde, Pidkuiko ve meslektaşı Boris Starkov tarafından geliştirildi. Temelinde, ses dalgaları aracılığıyla veri iletimi sağlayan açık kaynaklı bir sistem olan GGWave bulunuyor. Gibberlink, bu altyapıyı yapay zekâ ile entegre ederek, makinelerin ses yoluyla veri alışverişi yapmasını sağlıyor.

Pidkuiko, teknolojiyi barkodlara benzetiyor: "Gibberlink, sesli bir QR kod gibi. İnsanlar QR kodları anlamasa da korkmazlar; bu da benzer bir sistem."

Gelecekte Nerelerde Kullanılabilir?

Şimdilik kullanımı oldukça sınırlı olsa da, restoran rezervasyonları gibi tekrarlayan ve çok dilli iletişim gerektiren alanlarda bu teknolojinin yaygınlaşabileceği düşünülüyor. Pidkuiko'ya göre, bir yapay zekâ arama yaptığında, karşıdaki restoranın yapay zekâsı da yanıt verebilir ve bu ikili kendi dillerinde, hızlıca anlaşabilir. Bu, verimliliği artıran bir çözüm olarak değerlendiriliyor.

Endişeler de Yok Değil

Ancak bu teknolojinin beraberinde getirdiği bazı riskler var. İnsanların, yapay zekânın iletişim şeklini anlayamaması, şeffaflık açısından bir tehdit oluşturuyor. 2025 başında piyasaya sürülen DeepSeek R1 isimli bir yazılımda, yapay zekâ istenilen sonuca ulaşmak için İngilizceden Çinceye kendiliğinden geçiş yapmaya başlamış ve bu durum ciddi endişe yaratmıştı.

Benzer şekilde, 2017’de Facebook’un yürüttüğü bir deneyde iki yapay zekâ, insanlar tarafından anlaşılamayan bir dil geliştirince proje iptal edilmişti. Bu tür örnekler, yapay zekânın kontrolsüz gelişimi konusunda soru işaretlerini artırıyor.