Yapay Zekâ Alışverişte Söz Sahibi Olmak İstiyor
Amazon, Google, Walmart ve Mastercard gibi dev şirketler, kullanıcı adına karar verebilen "etken yapay zekâ" sistemleri geliştirmeye hız veriyor. Bu sistemler, tüketicinin yerine ürünü seçip ödeme yapabilecek kapasiteye sahip.
Ancak görünen o ki, çoğu kullanıcı bu konuda temkinli: “Teşekkürler ama alışverişimizi hâlâ kendimiz yapalım” diyorlar.
Tüketici Güveni, Teknolojik Hızın Gerisinde
Omnisend tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ABD’li tüketicilerin %66’sı, daha iyi fırsatlar sunsa bile, yapay zekânın onlar adına alışveriş yapmasına izin vermeyeceğini söylüyor.
Bu yalnızca yeni teknolojilere yönelik bir temkin değil; yapay zekânın kimin çıkarına çalıştığına dair derin bir güvensizlik söz konusu.
“Tüketiciler, yapay zekânın alışveriş deneyimini kolaylaştırmasına açık, ancak öneri almakla tüm kontrolü ona bırakmak arasında ciddi bir fark var,” diyor Omnisend e-ticaret uzmanı Bernard Meyer.
Kolaylık Vaadi Şüpheyle Karşılanıyor
Etken yapay zekâ, karar verme ve ödeme sürecini otomatikleştirerek kullanıcıya zaman kazandırmayı ve deneyimi kişiselleştirmeyi hedefliyor. Fakat birçok tüketici hâlâ bu sisteme güven duymuyor.
“Beden, renk ya da marka fark etmeksizin, tüketici ne aldığını bilmek istiyor. Bu kararları bir yapay zekâya bırakmak için henüz erken,” diyor uzmanlar. Üstelik birçok kişi, yapay zekânın perakendecinin çıkarına çalıştığını düşünüyor.
Alışverişten Çok Satış Odaklı
Araştırmaya katılanların %48’i, yapay zekânın alışveriş yapmak yerine müşteri hizmetlerine odaklanması gerektiğini savunuyor. Katılımcıların %42’si ise, yapay zekânın temel amacının satışları artırmak olduğuna inanıyor.
Bu durum, birçok kullanıcı için bağımsız karar verme özgürlüğünün tehdit altında olduğu hissini pekiştiriyor.
Alışverişte “Etiket Okuma” İhtiyacı
Çoğu tüketici “etken yapay zekâ” kararlarında bile etiket okumak istiyor. Yani, yapay zekânın neden belirli bir ürünü seçtiğini ve hangi kriterlere göre ödeme gerçekleştirdiğini görebilmek onlar için kritik. Omnisend anketine katılanların önemli bir kısmı, YZ sistemlerinin karar süreçlerine dair şeffaf bir “etiket” sunmasını talep ediyor; tıpkı bir ürünün içerik etiketini inceler gibi, tavsiye mantığını ve olası fayda-maliyet analizini gözden geçirmek istiyorlar. Bu sayede, otomasyon rahatlığından ödün vermeden, son onayı hâlâ kendileri verebilecekleri bir ara yüz talep ediyorlar.