Yeni Birlik Gazetesi
Ara
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji Yapay zeka küresel eşitsizliği nasıl hızlandırıyor!

Yapay zeka küresel eşitsizliği nasıl hızlandırıyor!

Yapay zekâ devrimi dünya genelinde yeni bir dijital uçurum yaratıyor. Büyük veri merkezlerinin büyük kısmı yalnızca birkaç ülkede yoğunlaşmış durumda.

MUHABİR: Bülent Çolakoğlu

Oxford Üniversitesi'nin verilerine göre, yapay zekâ devrimi dünya genelinde yeni bir dijital uçurum yaratıyor. Üretken yapay zekâ teknolojilerine yön veren veri merkezlerinin büyük kısmı yalnızca birkaç ülkede yoğunlaşmış durumda.

Dijital Egemenlik Yarışı: Kimse Geride Kalmak İstemiyor

Yapay zekâ alanında küresel yarış hız kesmeden sürerken, hangi ülkelerin en baştan avantajlı başladığı artık daha net görülüyor. Oxford Üniversitesi'nin yeni araştırmasına göre, üretken yapay zekâ sistemlerini çalıştırabilecek donanıma sahip veri merkezleri, dünya genelinde yalnızca 32 ülkede bulunuyor. Bu merkezlerin büyük kısmı ise ABD, Çin ve Avrupa Birliği'nde yer alıyor.

The New York Times tarafından aktarılan rapor, yapay zekâya yön veren ülkelerin konumunu daha da pekiştirdiğini gösteriyor:

  • Avrupa Birliği: 28 merkez
  • ABD: 26 merkez
  • Çin: 22 merkez

Bu üç güç, dünya çapındaki yapay zekâ destekli veri merkezlerinin yarısından fazlasına sahip. 

“Bu Sadece Donanım Değil, Dijital Geleceğin Egemenliği”

Smart Africa Dijital Politika Grubu Genel Direktörü Lacina Koné, yaşanan eşitsizliği şu sözlerle özetliyor:
“Bu yalnızca bir donanım sorunu değil. Bu, dijital geleceğimizin egemenliğine dair bir kriz.”

Gerçekten de, üretken yapay zekâ modellerinin eğitilmesi ve işletilmesi aşırı pahalı. Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde başlatılan 500 milyar dolarlık “Stargate” altyapı projesi, bu alandaki mali çılgınlığın simgesi haline geldi. En büyük harcama kalemlerinden biri ise, birkaç on bin doları bulan grafik işlemciler (GPU). Dev merkezlerde bunlardan on binlercesi bulunuyor. Örneğin Elon Musk’ın Tennessee'deki “Colossus” adlı merkezinde bu sayı 200.000’in üzerinde.

Afrika'da Yapay Zekâ Geliştirmek İçin Sabah 05.00'te Kodlama Başlıyor

Bu dev yatırımlara gücü yetmeyen ülkeler ise uzaktan işlemci kiralamak zorunda kalıyor. Kenya merkezli bir girişim olan Qhala, Afrika dillerine odaklı bir dil modeli geliştiriyor. Ancak altyapı eksikliği nedeniyle, mühendisler kodlamaya sabahın erken saatlerinde başlamak zorunda. Çünkü ABD’de gece saatleri, bulut sunucuların en boş olduğu zaman.

Qhala’nın kurucusu Shikoh Gitau, durumu şöyle özetliyor:
“Yakınlık şart. Hesaplama gücünüz yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz.”

“Dünya, Çin'e ve ABD’ye Bağımlı İki Kampa Bölündü”

Oxford Üniversitesi’nden Prof. Vili Lehdonvirta, araştırma sonuçlarının yeni bir küresel ayrışmayı işaret ettiğini söylüyor:
“Petrol üreten ülkeler uluslararası siyasette nasıl belirleyiciyse, yakın gelecekte bilgi işlem gücünü kontrol eden ülkeler de aynı etkiyi gösterebilir.”

NYT’ye göre, dünya artık iki kampa ayrılmış durumda: ABD’ye bağımlı olanlar ve Çin’e yaslananlar. Bu iki ülke, önümüzdeki yıllarda çok daha fazla veri merkezi kurmayı planlıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *