Yapay zekâ destekli yeni bir araştırma, şehirlerin duygusal haritasını çıkararak kent planlamasında çığır açabilecek insani bir veri kaynağı sunuyor. Missouri Üniversitesi'nden araştırmacılar, sosyal medya paylaşımlarını ve sokak görüntülerini analiz ederek insanların şehir içinde nasıl hissettiğini ölçüyor. Ortaya çıkan “duygu haritaları”, geleceğin daha empatik, güvenli ve yaşanabilir şehirlerinin temelini oluşturabilir.
Duygularla Şekillenen Şehirler
Missouri Üniversitesi’nde mimarlık doçenti olan Jayedi Aman, bir şehre baktığında yalnızca binaları değil; insanların nasıl hareket ettiğini, nasıl hissettiğini ve kamusal alanlarla nasıl etkileşim kurduğunu görüyor. Geografi ve mühendislik profesörü Tim Matisziw ile birlikte yürüttüğü çalışmada Aman, yapay zekâyı kullanarak şehirlerdeki duygusal dokuyu anlamaya çalıştı.
Araştırmacılar, önce konum etiketli Instagram gönderilerini inceledi. Fotoğraflar ve açıklamalar üzerinden duygusal analiz yapan bir yapay zekâ modeli; mutluluk, sakinlik ve stres gibi duygu durumlarını ölçtü. Ardından, aynı noktaların Google Street View görüntüleri incelendi. Bu çevresel görüntülerle paylaşımlardaki duygular arasında bağlantı kurularak, şehir tasarımıyla insan duyguları arasında güçlü ilişkiler ortaya çıkarıldı.
İstanbul yorumlaması
ChatGPT'ye bu bağlamda İstanbul'u semtlere ayırarak ruh hali haritalandırmasını yapmasını istediğimizde sonuçlar aşağıdaki tablodaki gibi oldu.
| Semt | Ruh Hâli | Gözlemsel Not |
|---|---|---|
| Beşiktaş | Enerjik & Sosyal | Yoğun sosyal yaşam, öğrenci nüfusu |
| Kadıköy | Huzurlu & Renkli | Kültürel etkinlikler, sahil etkisi |
| Şişli | Stresli & Yoğun | Trafik, iş merkezi niteliği |
| Üsküdar | Sakin & Geleneksel | Tarihî doku, manevi atmosfer |
| Taksim/Beyoğlu | Karmaşık & Yoğun | Turistik yoğunluk, gece hayatı |
| Nişantaşı | İddialı & Stilize | Modaya ve sosyal statüye odaklı |
| Zeytinburnu | Stresli & Gergin | Kentsel dönüşüm ve yoğunluk etkisi |
| Sarıyer | Doğal & Huzurlu | Ormanlık alanlar, deniz manzarası |
| Bağcılar | Kalabalık & Gergin | Nüfus yoğunluğu ve altyapı sorunları |
| Adalar | Huzurlu & Nostaljik | Motorlu taşıt yasağı, doğal yapı |
Dijital Duygu Haritası: Yeni Nesil Kent Gözlemi
Araştırmanın en dikkat çekici çıktısı ise şehirlerin bir nevi "duygu haritasının" oluşturulması oldu. Bu haritalar, insanların şehir içinde nerede daha mutlu, nerede daha stresli hissettiğini görselleştiriyor. Amaç, bu verileri gelecekteki "şehir ikizi" (urban digital twin) sistemlerine entegre etmek ve anlık duygu değişimlerini izleyebilen dijital paneller üretmek.
Aman’a göre, örneğin bir park hakkında paylaşılan mutlu içerikler, sadece parkın yeşilliğini değil; insanların burada hissettiği huzur, aidiyet ve topluluk duygusunu da açığa çıkarabilir. Bu da şehir yöneticilerine, fiziksel mekânın ötesine geçen bir rehber sunar.
Yapay Zekâ İnsani Veriyi Nasıl Kullanıyor?
Bu yaklaşım, klasik anketlere kıyasla daha hızlı ve geniş kapsamlı bir içgörü sunuyor. Çünkü insanlar sosyal medyada hislerini gerçek zamanlı ve gönüllü olarak paylaşıyor. Yapay zekâ da bu verileri anonim şekilde işleyerek, yöneticilere sorunlu bölgeleri tespit etme, afet sonrası psikolojik durumları gözlemleme veya hizmet kalitesini artırma gibi konularda rehberlik ediyor.
Matisziw, bu teknolojinin karar alma süreçlerinde tamamlayıcı bir rol oynadığını vurguluyor: “Yapay zekâ, insan sezgilerinin yerini almaz ama gözden kaçabilecek eğilimleri yakalamamıza yardımcı olur.”
Şehir Panolarına Duygular da Eklenecek
Aman ve ekibi, gelecekte trafik ve hava durumu panellerine benzer şekilde “şehir duygu panellerinin” geliştirilebileceğini öngörüyor. Böylece bir kentin sadece nasıl çalıştığı değil, nasıl hissettirdiği de planlamaya dâhil edilebilecek.
“Veriler artık sadece fiziksel değil, duygusal olarak da şehirleri anlamamıza olanak sağlıyor” diyen Aman, “Böylece insanlar için sadece işleyen değil, iyi hissettiren şehirler tasarlayabileceğiz” sözleriyle vizyonlarını özetliyor.