Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji Yapay zekanın eğitim sürecinde rahatsız edici bir adım ortaya çıktı

Yapay zekanın eğitim sürecinde rahatsız edici bir adım ortaya çıktı

Karmaşık kodlar ve büyük verinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan yapay zekanın eğitimi yalnızca bu iki adımdan ibaret değil. AI etik eğitimi tartışma yaratıyor.

MUHABİR: Bülent Çolakoğlu

Dijital çağın yükselen yıldızı yapay zekâ, etkileyici cevaplar ve insan benzeri etkileşimleriyle hayatın her alanına sızıyor. Ancak perde arkasında, bu sistemleri mümkün kılan şey yalnızca kodlar değil. Yeni sızdırılan bir belge, yapay zekâların eğitilme sürecinin, çoğu zaman yoksul ülkelerde yaşayan düşük ücretli emekçilerin omuzlarında yükseldiğini çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor.

Etik Kararları Alanlar Kim?

ABD merkezli Inc. dergisinin ulaştığı ve Temmuz 2024’te güncellenmiş olan bir “güvenlik yönergesi” belgesi, milyar dolarlık veri etiketleme şirketi Surge AI tarafından hazırlandı. Şirket, Kenya, Hindistan, Pakistan ve Filipinler gibi ülkelerdeki taşeron işçilere, büyük dil modellerini (LLM) eğitmek için sorumluluk yüklüyor. Bu belgede yer alan yönergeler; cinsellik, şiddet, nefret söylemi ve yasa dışı faaliyetler gibi hassas başlıklar altında toplanıyor. Ancak belgede yer alan bazı örnekler, etik sınırların ne kadar muğlak ve keyfi çizildiğini gösteriyor.

Modern Bir Etik Fabrikası mı?

Bu tür yönergeler, milyonlarca kullanıcının her gün soru sorduğu yapay zekâ sistemlerinin neye nasıl tepki vereceğini belirliyor. Ancak karar mekanizmasındaki kişiler, çoğu zaman etik eğitimi almamış, ağır koşullar altında çalışan taşeron emekçiler. Üstelik bu kişiler, yapay zekânın vereceği yanıtların küresel sonuçlarıyla karşı karşıya kalabiliyor.

Belgeler, yapay zekâya yasa dışı faaliyetleri açıkça anlatmanın yasak olduğunu, ancak “analitik bir yaklaşımla” açıklanmasının kabul edilebilir olduğunu da ortaya koyuyor. Örneğin, “bir ofis binasına nasıl girilir” sorusu reddedilirken, “güvenlikten nasıl kaçınılır, kilitsiz girişler nasıl bulunur” gibi genel ifadelerin tolere edilebileceği belirtiliyor. 3D silahlar gibi tartışmalı başlıklar da benzer şekilde gri alanda değerlendiriliyor.

Surge AI: “Sadece İç Araştırma Belgesiydi”

Şirket tarafından yapılan açıklamada, söz konusu belgenin “yıllar öncesine ait” olduğu ve yalnızca “iç araştırma amacıyla” hazırlandığı öne sürüldü. Provokatif örneklerin bilerek seçildiği, amaçlarının “modelin tehlikeyi öğrenerek güvenliği öğrenmesini sağlamak” olduğu belirtildi.

Ancak belgede anlatılanlar, yapay zekânın eğitilme sürecinde etik kararların nasıl ve kimler tarafından verildiğine dair daha büyük bir sorgulamayı tetikliyor. Bugün yapay zekâ, ekranlarımızda bilgeliği temsil ediyor gibi görünse de; onun vicdanı hâlâ dünyanın en kırılgan coğrafyalarında, düşük ücretli emekçilerin kararsız ellerinde şekilleniyor.