Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji Yapay zekânın sanat eğitimine etkileri: Akademisyenler ne diyor?

Yapay zekânın sanat eğitimine etkileri: Akademisyenler ne diyor?

Akademisyenler, yapay zekânın sanat eğitimindeki etkilerini tartışıyor: Yaratıcılık mı kolaycılık mı? Eğitimde dönüşüm kapıda.

MUHABİR: Bülent Çolakoğlu

Güzel Sanatlar alanında görev yapan akademisyenler, yapay zekâ uygulamalarının sanat eğitimindeki yerini sorguluyor. Grafik tasarım ve animasyon gibi bölümler yapay zekâyı benimserken, resim gibi geleneksel disiplinler daha mesafeli yaklaşıyor. Akademik görüşler, etik, yaratıcılık ve eğitimsel dönüşüm çerçevesinde net bir yol haritası sunuyor.

Giriş: Yeni Bir Yaratıcılık Dönemi

Yapay zekânın (YZ) hızlı gelişimi, yalnızca teknoloji dünyasında değil, sanat ve tasarım eğitiminde de devrimsel bir dönüşüm başlatıyor. Midjourney, DALL-E 2 ve Stable Diffusion gibi üretken YZ araçları, görsel sanatlar ve tasarım süreçlerinde içerik üretimini hızlandırırken, sanatın özündeki "insan yaratıcılığı" tartışmalarını da alevlendiriyor.

Balıkesir Üniversitesi’nden Dr. Öznur Işır ve İzmir Demokrasi Üniversitesi’nden Dr. Çiğdem Tanyel Başar’ın 55 akademisyenle gerçekleştirdiği kapsamlı çalışmaya göre, YZ teknolojilerinin sanat eğitimine entegrasyonu, branşlara ve bireysel yaklaşımlara göre büyük farklılıklar gösteriyor.

Grafik Tasarımda Benimsendi, Resim Bölümünde Tedirginlik Var

Araştırmaya göre, Grafik Tasarım, Görsel İletişim ve Animasyon gibi dijital tabanlı disiplinlerde YZ uygulamalarının kullanımı yaygın. Ancak Resim, Seramik ve Geleneksel Sanatlar gibi alanlarda akademisyenlerin önemli bir bölümü teknolojik müdahaleye temkinli yaklaşıyor.

Katılımcıların üçte biri YZ uygulamalarını derslerinde kullanırken, çoğunluk bu teknolojileri yalnızca bireysel çalışmalarda tercih ediyor. Bu da teknolojinin sınıf ortamına entegrasyonu konusunda hâlâ tereddütler bulunduğunu gösteriyor.

Akademisyenlerin Gözünden Avantajlar

Katılımcılar YZ uygulamalarının özellikle şu açılardan katkı sağladığını belirtiyor:

  • Yaratıcılığı artırması ve üretkenliği hızlandırması
  • Tasarım süreçlerini verimli hâle getirmesi
  • Teknik görevlerde kolaylık sağlaması

Midjourney gibi uygulamaların kısa sürede çok sayıda taslak üretme kabiliyeti, yaratıcılığa ilham verici bir başlangıç noktası sunuyor.

Ancak Endişeler de Az Değil: Etik, Telif, Yaratıcılık Krizi

Olumsuz görüşlerde ise şu temalar öne çıkıyor:

  • Telif hakları ihlali ve sanatçı izni olmadan kullanılan veri setleri
  • Özgünlüğün kaybolması, öğrencilerin "kolaya kaçması"
  • Sanat eğitiminin dijitalleşme ile nitelik kaybına uğraması

Bazı akademisyenler, YZ'nin geleneksel sanat becerilerini geri plana ittiğini ve öğrencilerde tembellik eğilimi yarattığını savunuyor.

Katılımcıların %70’i, YZ uygulamalarının etik ve yasal çerçevede yeniden tanımlanması gerektiği konusunda hemfikir. Telif haklarının korunması, özgünlüğün sağlanması ve verinin şeffaf kullanımı gibi konular, acil çözüm bekleyen meseleler arasında.

Gelecek Ne Getiriyor? Eğitimde Zorunlu Dönüşüm

Araştırmanın sonuç kısmında, akademisyenler YZ'nin sanat eğitimine etkilerini dört başlıkta değerlendiriyor:

  1. Yeni meslek tanımları ve beceri setleri oluşacak.
  2. Ders içerikleri ve müfredatlar güncellenmeli.
  3. Yaratıcılık tanımı yeniden yazılacak.
  4. Tasarım süreçlerinde insan-makine iş birliği öne çıkacak.

Bazı katılımcılar, YZ’nin sanat dünyasında yeni bir "Rönesans etkisi" yaratabileceğini savunurken, diğerleri bunun sanatın doğasını tehdit ettiğini düşünüyor.

Yapay zekâ, sanat ve tasarım alanlarında hem büyük fırsatlar hem de ciddi riskler barındırıyor. Akademisyenler, bu teknolojilerin kontrollü, etik ve eğitimsel temellere oturan bir şekilde sanat eğitimiyle bütünleştirilmesi gerektiği konusunda birleşiyor. YZ'yi dışlamak yerine, doğru yönlendirme ve pedagojik altyapıyla entegre etmek, sanat eğitiminde sağlıklı bir geleceğin anahtarı olabilir.

Kaynak:
Işır, Ö. & Tanyel Başar, Ç. (2025). Academicians’ Views on The Use of Artificial Intelligence in Fine Arts. The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 15 (3), 662-675.
DOI: 10.7456/tojdac.1671471