Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Teknoloji Z kuşağı gençlerin yükselen direnci: Yapay zekâ karşıtlığında yeni bir dalga

Z kuşağı gençlerin yükselen direnci: Yapay zekâ karşıtlığında yeni bir dalga

Üretken yapay zekâya tamamen sırt çeviren gençler, etik kaygılar, zihinsel etkiler ve yaratıcılığın değersizleşmesi nedeniyle kendi sessiz isyanını büyütüyor.

Oyun, sanat, eğitim ve sosyal medya… Üretken yapay zekânın sızmadığı alan kalmadı. Ancak bu hızlı yayılım, özellikle gençler arasında yeni bir karşı hareketi tetikliyor. 

Bazı genç kullanıcılar, etik sorunlar, çevresel kaygılar ve zihinsel tembelleşme riskleri nedeniyle bu teknolojiden tamamen uzak durmayı seçiyor. Onların hikâyeleri, dijital çağda insan emeğinin ve gerçek yaratıcılığın nasıl korunabileceğine dair daha derin bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.

Gençlerin Yeni Çizgisi: Dijital Yarışta Geri Adım

Warframe oyununda düzenlenen bir yarışma, genç bir oyuncu olan Bella için dönüm noktası oldu. Üç gün içinde orijinal bir eser üretme telaşı sürerken, yarışmanın yapay zekâ ile üretilmiş bir eseri kabul etmesi onu yarışmadan çekilmeye itti. 

Bella, yıllarını vererek geliştirdiği becerilerin hiçbir çaba harcamayan bir makineyle yan yana değerlendirilmesini “küçültücü” olarak niteliyor. Gerçek emeğin, yapay bir görüntünün gölgesinde değersizleşmesi onu derinden rahatsız etti. Bu durum, yaratıcı işlerde insan dokusunun önemine dair tartışmaları yeniden alevlendiriyor.

Etik ve Çevresel Baskılar

Bazı genç kullanıcılar, yapay zekâ modellerinin izinsiz içerik taramasıyla üretildiğini düşünüyor. İspanya’dan isimsiz bir kullanıcı, üretken sistemlerin “her şeyden izinsiz şekilde çaldığını” savunarak bu teknolojiyi kullanmayı reddediyor. 

Ona göre bu süreç, hem yaratıcı emeğe saygısızlık hem de ekonomik eşitsizliği büyüten bir araç. Çevresel etki ise tartışmanın bir diğer önemli boyutu; kısa bir sohbetin bile su tüketimini artırdığına dair araştırmalar gençlerin kararlarında etkili oluyor.

Zihinsel Etkiler Üzerindeki Endişeler

MIT Media Lab’dan araştırmacı Nataliya Kosmyna’nın yer aldığı küçük ölçekli bir çalışma, yapay zekâ yardımıyla yazı yazan katılımcıların beyin aktivitelerinin düştüğünü ortaya koydu. Bu durumun gerçek hayatta ciddi sorunlara yol açabileceğini belirten Kosmyna, bazı mesleklerde bilginin sahiplenilmemesinin hayati sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.

Gençlerin Gündelik Mücadelesi

Teknoloji kaçınılmaz biçimde iş ve eğitim ortamlarına yerleşirken, yapay zekâdan uzak durmak pratikte zorlaşıyor. Üniversitede neredeyse herkesin düzenli olarak bu araçları kullandığını söyleyen bir genç, dışlanma hissi oluşturduğunu belirtiyor. 

Bir başka kullanıcı ise grafik tasarım stajında yapay zekâya başvurmak için “sürekli teşvik edildiğini” aktarıyor. Ancak üretilen sonuçlar kimi zaman beklenenin çok altında kalıyor; örneğin bir projede modellenen karakterin “gerçek dışı orantılara sahip elleri”, iş akışını zora sokmuş.

Kullanım Özgürlüğü Tartışması

Kosmyna, profesyonel amaçlarla yapay zekâ ile çalışsa da kişisel kullanımda bu teknolojiyi tercih etmediğini belirtiyor. Ona göre herkes, bu araçları ne zaman ve nasıl kullanacağı konusunda özgür olmalı; özellikle gençlerin ve öğrencilerin zorunlu tutulmaması gerektiğini savunuyor.

Daha Sıkı Kurallara Doğru

Bazı gençler için yapay zekânın tamamen yasaklanması gerektiği düşüncesi ağır basarken, kimileri ise daha etik koşullarda geliştirilen sistemlere kapı aralıyor. İçeriklerin izinli ve şeffaf biçimde toplanması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve enerji tüketiminin azaltılması en çok dile getirilen talepler arasında. Kosmyna’ya göre ise özellikle 18 yaş altındaki kişilerin üretken yapay zekâya sınırsız erişiminin engellenmesi gerekiyor.

Gerçekliğin Çekiciliği Hâlâ Üstün

Bu teknolojiden uzak durmayı seçen gençler için insan üretimi içerikler hâlâ benzersiz bir yere sahip. Yapay zekânın tekrar eden ve yüzeysel çıktılar sunduğunu belirten bir kullanıcı, “yeniliğin etkisi geçince insan üretiminin zenginliği daha fazla fark ediliyor” diyerek duruşunu özetliyor.