4 Şubat 2022’de vizyona giren Dilberay filmi, çekimlerinin yapıldığı Adana’nın sıcak atmosferi, Sakarya’nın doğal dokusu ve İstanbul’un hareketli yapısıyla sanatçının yaşamındaki dönüm noktalarını etkileyici bir dille izleyiciye sunuyor. Biyografik dram türündeki yapım, Dilber Ay’ın acılarla örülü yolculuğunu sahnelere taşırken oyuncu kadrosunun performanslarıyla da öne çıkıyor.
Dilber Ay’ın Yaşam Yolculuğuna Sinemasal Bir Dokunuş
Film, sekiz çocuklu bir ailenin kızı olarak Kahramanmaraş’ta dünyaya gelen Dilber Ay’ın çadırda başlayan yaşam koşullarını merkeze alıyor. Henüz 13 yaşındayken para karşılığı kendisinden yaşça büyük bir adama satılması, ardından erken yaşta evlilik ve annelik deneyimi filmin dramatik tonunu belirliyor.
Yönetmenin en çok özen gösterdiği nokta, Dilber Ay’ın sesinden aldığı güçle hayata tutunma iradesini sarsıcı bir şekilde yansıtmak. Bu yaklaşım, izleyiciye sanatçının sahneye çıkmak için verdiği mücadeleyi daha yakından hissettiren bir sinema dili sunuyor.
Hikâyenin Merkezindeki Güçlü Duygular

Ağır şiddet, işkence ve baskı altında büyüyen Dilber Ay’ın, buna rağmen sahneye duyduğu tutkudan asla vazgeçmemesi filmin temel çatısını oluşturuyor. Yapım, bir yandan sanatçının zirveye çıkışını anlatırken diğer yandan dibe vuruşlarını da gözler önüne sererek hayatının sert iniş çıkışlarını derinlikli bir anlatımla ele alıyor. Film boyunca her aşama, izleyicinin merakını sürekli diri tutacak bir akışla işleniyor.
Oyuncu Kadrosunun Öne Çıkan Performansları

Başrolde Dilber Ay’ı canlandıran Büşra Pekin’in dönüşümü filmin en dikkat çeken unsurları arasında yer alıyor. Ayberk Pekcan ve Nursel Köse’nin güçlü oyunculukları hikâyeyi desteklerken, Zeliha Kendirci, Deniz Hamzaoğlu ve Selen Uçer gibi isimler de anlatının dramatik yükünü paylaşarak filme derinlik katıyor. Kadronun bütünlüğü, izleyicinin filmle kurduğu duygusal bağı güçlendiriyor.
Filmin, Dilber Ay’ın 2019’daki vefatının ardından yapılmış olması da hikâyeye ayrı bir ağırlık kazandırıyor. Bu yönüyle yapım, yalnızca bir biyografi değil, aynı zamanda sanatçının kültüre bıraktığı izleri hatırlatan bir sinema çalışması niteliği taşıyor.