Tarihin ruhunu bugünün estetiğiyle birleştiren güçlü bir yapım, 17 Ekim 2025’te sinemaseverlerle buluşuyor. Content Turkey yapımı olan “Mevlana: Mest-i Aşk”, izleyicisini yalnızca geçmişe değil, aynı zamanda insanın en derin duygularına doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Yönetmenliğini İranlı usta isim Hassan Fathi’nin üstlendiği film, Mevlana ile Şems-i Tebrizi arasındaki derin bağın sinema diliyle yorumlandığı çarpıcı bir anlatıya sahip.
aşk, dostluk ve kayboluş: mevlana’nın içsel çığlığı beyazperdede yankılanıyor
Film, Mevlana’nın gönül yoldaşı Şems-i Tebrizi’nin gizemli kayboluşunun ardından yaşadığı içsel kırılmayı merkeze alıyor. Ancak bu yapım yalnızca bir kayboluşu değil, insanın kendini arayış sürecini de sahneye taşıyor. Dram ve tarihtüründeki film, karakterlerin ruhsal dönüşümünü estetik kadrajlarla harmanlayarak sunuyor.
Yalnızca olaylara değil, duyguya odaklanan yapım, izleyiciyi bir iç hesaplaşma atmosferine sürüklüyor. Seyirci, Mevlana’nın arayışı üzerinden kendi iç sesini dinlemeye davet ediliyor. Bu yönüyle film, klasik dönem hikâyesi olmaktan çıkarak evrensel bir anlatıya dönüşüyor.
görsel ve işitsel şölen: fahir atakoğlu imzalı müziklerle duygulara tercüman
Filmin ruhuna yön veren bir diğer önemli unsur ise müzikleri. Fahir Atakoğlu tarafından bestelenen orijinal müzikler, sahnelerdeki duygusal yoğunluğu artırarak izleyicinin kalbine dokunuyor. Görüntü yönetmenliğini ise Morteza Poursamadi üstleniyor. Sahne geçişleri ve renk paletleriyle dönemin atmosferini sinematografik olarak da yaşatmayı başarıyor.
iran ve türkiye’den dev oyuncular aynı sahnede buluştu
Oyuncu kadrosu adeta yıldızlar geçidi. Filmde Parsa Pırouzfar, İbrahim Çelikkol, Hande Erçel, Bensu Soral, Boran Kuzum, Selma Ergeç, Burak Tozkoparan, Halit Ergenç ve Shahab Hosseini gibi hem Türkiye’den hem İran’dan birçok usta isim bir araya geldi. Oyuncuların tamamı, Hz. Mevlana’nın evrensel mesajı sayesinde büyük bir motivasyonla bu projede yer aldıklarını dile getiriyor.
Ortak duygular, kültürel birliktelik ve sahici performanslarla, film sadece bir dönem yapımı değil; iki kültürün sanatsal birleşimi olarak da değerlendiriliyor.
dönemin atmosferi için özel olarak inşa edilen setler ve kostümler
Yapımın arkasındaki detaycılık, yalnızca senaryoya değil, sahne tasarımına da yansıyor. Film, İstanbul, Konya, İzmit ve Gebze’de inşa edilen özel platolarda çekildi. Döneme ait mimari detaylar, özgün kostümler ve el işçiliğiyle hazırlanan dekorlar; izleyiciyi 13. yüzyılın ruhuna birebir taşıyor. Yaklaşık bir yıl süren ön hazırlık süreci boyunca her detay titizlikle planlandı.
Çekimler ise 4 ay gibi yoğun bir periyotta tamamlandı. Bu süreçte, tarihsel gerçekliğe zarar vermeden sanatsal anlatımın güçlendirilmesi hedeflendi.
sinema severler için bir davet: mest-i aşk şimdi başlıyor
“Mevlana: Mest-i Aşk”, yalnızca izlenmesi gereken bir film değil; aynı zamanda yaşanması gereken bir deneyim olarak öne çıkıyor. Her sahnesinde içsel bir sorgulama, her diyalogda derin bir mana gizli. Sinemaseverler 17 Ekim’de beyazperdede sadece bir yapımı değil, tarihin kalbine açılan bir kapıyı izleme fırsatı bulacak.