Anadolu'nun manevi mimarlarından Mevlana Celaleddin Rumi'nin yaşamından çarpıcı bir kesiti ele alan "Mevlana: Mest-i Aşk" filmi için artık geri sayım sona erdi. İran'da gösterime girdiği dönemde izleyiciyi salonlara kilitleyerek sansasyonel bir başarı yakalayan bu büyük prodüksiyon, şimdi de Türk sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor. Film, 17 Ekim itibarıyla tüm Türkiye'deki sinemalarda yerini alacak.
Mevlana'nın Gizemli Yolculuğu:
Yönetmenliğini usta isim Hassan Fathi'nin üstlendiği yapım, Mevlana'nın ruhani gelişiminde kilit rol oynayan sır dolu dostu Şems-i Tebrizi'nin ansızın ortadan kayboluşuna odaklanıyor. Bu kayıp, yalnızca bir dostun ayrılışı değil; aynı zamanda Mevlana'nın şiirine, felsefesine ve tüm yaşam görüşüne yansıyan derin bir dönüşümün de başlangıcı. Film, bu dramatik kırılmayı, dönemin atmosferini tüm ihtişamıyla yansıtarak beyazperdeye taşıyor.
Dev Kadronun Büyüleyici Uyumu:
"Mevlana: Mest-i Aşk", sadece konusuyla değil, aynı zamanda barındırdığı yıldızlar karmasıyla da dikkat çekiyor. Parsa Pırouzfar, İbrahim Çelikkol, Hande Erçel, Bensu Soral, Boran Kuzum, Selma Ergeç, Burak Tozkoparan, Halit Ergenç ve Shahab Hosseini gibi Türkiye ve İran sinemasının en güçlü isimleri bu projede güçlerini birleştiriyor. Bu uluslararası oyuncu kadrosu, filmi küresel bir sanat eseri seviyesine taşıyan en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Sanatın ve Tarihin Görsel Şöleni:
Yapımın kısa süre önce yayınlanan fragmanı, izleyicinin beklentisini zirveye taşıdı. Görsel zenginliği ve dönemin ruhunu kusursuzca yakalayan prodüksiyon tasarımı, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Dram ve tarihi türün gereklerini layıkıyla yerine getiren filmin ruhunu, usta besteci Fahir Atakoğlu'nun etkileyici müzikleri ve Morteza Poursamadi'nin nefes kesici sinematografisi tamamlıyor. Dönemin titizlikle hazırlanan özel kostümleri ve aksesuarları, izleyiciyi adeta 13. yüzyılın mistik atmosferine doğru zamanda yolculuğa çıkarıyor.
"Mevlana: Mest-i Aşk", aşkı, ayrılığı ve manevi uyanışı beyazperdeye taşıyarak izleyicilere sadece bir film değil, aynı zamanda unutulmaz bir tarihi deneyim vaat ediyor. 17 Ekim'i ajandanıza not edin!