ABD, Pasifik Okyanusu'nda gerçekleştirdiği ve 14 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir dizi saldırıyla uyuşturucu kaçakçılığına karşı yürüttüğü mücadelede yeni ve radikal bir aşamaya geçtiğini duyurdu. Saldırılar, Savunma Bakanı Peter Hegseth'in açıklamalarıyla gün yüzüne çıkarken, uluslararası sularda gerçekleşen bu operasyonların emrini Başkan Donald Trump'ın verdiği belirtildi.
Bakan Hegseth, sosyal medya üzerinden yaptığı detaylı bilgilendirmede, ABD'ye yüklü miktarda uyuşturucu taşıdığı iddia edilen ve istihbarat tarafından takip edilen 4 tekneye karşı "üç ölümcül kinetik saldırı" düzenlendiğini açıkladı. Hedef alınan teknelerin basit kaçakçılardan ziyade, doğrudan "terör örgütleri tarafından işletilen" kaçakçılara ait olduğu vurgusu, bu operasyonun sıradan bir uyuşturucu operasyonundan çok daha fazlası olduğunu ortaya koyuyor.
14 Ölü, 1 Sağ Kurtulan: Kaçakçılar İçin Yeni Doktrin
ABD Savunma Bakanlığı, bu saldırılar sonucunda teknelerde bulunan 15 kişiden 14'ünün etkisiz hale getirildiğini, sadece bir kişinin sağ kurtulduğunu teyit etti. Saldırıların uluslararası sularda gerçekleştiği ve hiçbir ABD askerinin zarar görmediği bilgisi de paylaşıldı.
Hegseth'in en dikkat çekici açıklaması ise, uyuşturucu şebekelerine yönelik değişen bakış açısını gözler önüne seriyor: Bakan, ülkeye sokulan uyuşturucu maddeler yüzünden ölen ABD vatandaşlarının sayısının El Kaide'nin öldürdüğü insan sayısından daha fazla olduğunu savundu. Bu nedenle, uyuşturucu kaçakçılarına bundan sonra El Kaide ile "aynı muamelenin" yapılacağını ilan etti.
Yani ABD, bu saldırılarla birlikte uyuşturucu kaçakçılığını artık bir suç değil, doğrudan ulusal güvenliğe yönelik bir terör tehdidi olarak gördüğünü resmi olarak duyurmuş oldu. Savunma Bakanlığı, 20 yılı aşkın süredir "başka vatanları" savunduktan sonra, artık "kendi vatanını savunma" mücadelesi verdiğini belirterek, odak noktasının iç tehditlere kaydığını işaret etti. Pasifik'teki bu kanlı operasyon, ABD'nin küresel narko-terörizmle mücadele stratejisini kökten değiştirdiğinin bir göstergesi olarak tarihe geçiyor.