Deprem tartışmaları kamuoyunda sıcaklığını korurken, gazeteci ve iş insanı Ekrem Çalkılıç’tan gelen açıklamalar gündeme adeta bomba gibi düştü. Çalkılıç, geçmiş yıllarda yaşadığı bir televizyon programı anısını paylaşarak, bilimsel etikle bağdaşmayan çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu: “Ünlü bir profesör, konut projesi nedeniyle depremin merkez üssünü değiştirdi!”
Canlı Yayında Şaşkınlık Yaratan Diyalog: "Armutlu Olmasın, Marmara Olsun"
1999 Gölcük Depremi sonrasında bir televizyon yayınında tanınmış bir profesöre İstanbul'da beklenen depremin merkez üssü soruldu. Profesör, “Armutlu açıkları” yanıtını verirken, yayına konuk olan Ekrem Çalkılıç bölgedeki konut projelerini hatırlatarak “Orayı deme, başka yer göster” şeklinde esprili bir ifade kullandığını dile getirdi.
Ancak asıl dikkat çeken detay, profesörün hiçbir bilimsel çekince göstermeden bu talebi kabul etmesi oldu. "Marmara açıkları olsun mu?" diyerek merkez üssünü değiştirdiğini söyleyen profesör, kamuoyunun güvenini sarsan bir tutuma imza attı.
“Şaka Yaptım, Ciddiye Aldı”
Yıllar sonra bu diyaloğu kamuoyuyla paylaşan Çalkılıç, olayın aslında bir ironi olduğunu vurgulasa da, profesörün bu espriyi gerçek bir talep gibi algılayıp anında değiştirmesinin, bilimin nasıl manipüle edilebildiğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
“Bilimi kendi gözümle eğilip bükülürken gördüm” diyen Çalkılıç, olayın bilimsel güvenilirliğe indirdiği darbeye dikkat çekti.
“İsmini Vermeyeceğim, Ama Ekranlarda!”
Çalkılıç, olayın merkezindeki profesörün ismini paylaşmazken, hâlâ televizyon ekranlarında ve medyada boy gösterdiğini belirtti. Bu durumun, sözde uzmanların nasıl hâlâ halk nezdinde kabul gördüğünün çarpıcı bir örneği olduğuna işaret etti.
"Bu Şaklabanlık, Bu Halkı Kandırmaktır"
Çalkılıç, yaşanan olayın yalnızca etik dışı değil, aynı zamanda toplumun bilgiye ve bilime olan güvenini derinden sarsan bir aldatmaca olduğunu ifade etti:
“Bu sadece bir şaklabanlık değil, bilimi küçümsemek, halkı kandırmak ve sorumsuzluk örneğidir.”
Devletin bilim ve afet yönetimi politikalarının halkın gerçek çıkarları doğrultusunda yürütülmesinin önemine dikkat çeken Çalkılıç, bu tarz açıklamaların yalnızca spekülasyon yarattığını ve halkta infial oluşturduğunu da sözlerine ekledi.