Yapımı sırasında kavis verdirilen Osmangazi Köprüsü, varlığıyla sadece insanların değil göçmen kuşların da Asya-Avrupa arası geçişlerinde kullanıldığı önemli bir köprü oldu.
Yalova'nın Altınova ilçesinde bulunan Hersek Lagünü, Türkiye'nin önemli köprülerden biri olan Osmangazi Köprüsü sayesinde artık 230 farklı kuş türüne ev sahipliği yapıyor.
Avrupa-Asya arasındaki geçiş güzergahı üzerinde bulunan lagünü kullanan göçmen kuşlar, köprü üzerinde oluşan sıcak hava dalgasını kullanarak geçişlerini yapabiliyor.
Altınova Belediye Başkanı Metin Oral,köprünün yapımı sırasında Hersek Lagünü'ne zarar vermemesi için yapılan çalışmaları anlattı.
"Bu koruma sayesinde 104 türden 230'a çıktık"
Köprünün, lagünün üzerinden geçmesinin planlandığı sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlıkların destekleriyle köprüye kavis verildiğini hatırlatan Oral, şöyle konuştu:
"Böylece köprü kavis verilerek gölün üzerinden uzaklaştırıldı. Yakın zamanda yine Sayın Cumhurbaşkanımızın kararı ile bu bölge kurtarılmış oldu aslında. Şu anda 230 tür kuşumuzun konakladığı kuş oteli olan Hersek Lagünü'müz bölge için çok önemli bir yer. Bu koruma sayesinde 104 türden 230'a çıktık. Böylece çevrecilik anlamında ne kadar doğru bir iş yapıldığını görmüş olduk. Yapılan bu duyarlılıkla hem bölgemizin hem de ülkemizin önemli bir değerini ortaya çıkarmış olduk. Bunun ödülünü de 230 türe çıkarak almış olduk diye düşünüyorum."
Hersek Lagünü'nde engelli uyumlu kuş gözlem kulesi, doğa eğitim merkezi ve tıbbı aromatik bitkiler bahçesiyle alanın daha da değerlendiğine değinen Oral, "İnşallah burası kısa bir süre sonra vatandaşlarımızın gelip doğa ile ilgili eğitim alabilecekleri, kuşları izleyebilecekleri, tıbbi aromatik bitkilerle ilgili bilgi alabilecekleri, doğa ve tarihle iç içe olabilecekleri bir yer olacak." dedi.
Büyük kanatlı göçmen kuşlar Osmangazi Köprüsü'nü geçişlerde kullanıyor
Altınova Belediyesi Kuş Gözlemcisi Fatih Bülbül ise köprüye kavis verildikten sonra yapımının tamamlanmasının Hersek Lagünü'ne önemli kazanımlar sağladığını ifade etti.
Birinci derece doğal, ikinci derece arkeolojik sit alanı olan Hersek Lagünü ve bölgesinin köprüye kavis verilerek kurtarıldığına dikkati çeken Bülbül, şöyle konuştu:
"Köprüye verilen kavis, alanı korumuş oldu. Aynı zamanda buradaki kuş çeşitliliğine de katkısı oldu. Marmara Bölgesi'nin kuş çeşitliliği açısından en önemli sulak alanı burası. Burası su kuşlarını barındırmasının yanında göç yolu üzerinde olması nedeniyle göçmen kuşların da konakladığı ve geçtiği bir alan. Leylek, akbaba, kartal, doğan gibi yırtıcı göçmen kuşlar büyük kanatlı kuşlar olduğu için kanat çırparak yollarına devam etmiyor, süzülerek ilerliyorlar. Bunun için de bir hava akımı oluşması gerekiyor. Isınan toprakta sıcak termaller oluşuyor ve bu termallere bu kuşlar binerek yollarına devam ediyorlar. Karadaki ısı denizlere göre daha fazla oluyor. Sulak alanlarda oluşan sıcaklığın ise taşıma özelliği yok. Onun için bu kuşlar karayı takip ediyorlar. O nedenle buraya gelen kuşlar denizi geçmek zorundalar. Denizi geçerken de karayı kullanmak istiyorlar. Burada Osmangazi Köprüsü karşılarına çıkıyor ve köprüyü de kara gibi gördükleri için geçişlerinde kullanıyorlar. Köprüde oluşan termal, karadakinden daha fazla olduğu için kullanıyorlar. Yani bizler gibi onlar da köprüyü geçiş için kullanıyor."
"Biz köprüye kuş köprüsü bile diyebiliriz"
Köprünün konumu ve geçiş için kullanılması nedeniyle büyük kanatlı göçmen kuş sayısında önemli bir artış yaşandığını bildiren Bülbül, "Leyleklerin sayısında ciddi bir artış yaşıyoruz. 2 yıl önce kulede gözlem yaparken kızıl akbaba gördük. Yani kızıl akbaba bile alçalıp köprüden yoluna devam ediyor. Köprü, bu termal akımı sağlamasıyla bütün kuşların geçiş yapmasını da sağlıyor. Biz buraya kuş köprüsü bile diyebiliriz. Köprü sayesinde en son 'gece balıkçılı'nı da popülasyona ekledik ve 230 türe ulaştık." dedi.
