İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Videolar Rehber Özgün haliyle yeniden inşa edilen Kasımpaşa Mevlevihanesi irfan ocağı olarak hizmet verecek

Özgün haliyle yeniden inşa edilen Kasımpaşa Mevlevihanesi irfan ocağı olarak hizmet verecek

Galata ve Yenikapı Mevlevihanelerinden sonra İstanbul'daki üçüncü büyük mevlevihane olan Kasımpaşa Mevlevihanesi, 99 yılın ardından 11 Mayıs'ta yeniden kapılarını açıyor.

Fırıncızade Şeyh Sırri Abdi Dede tarafından 1623-1630 arasında kurulan ve yaklaşık 300 yıl, Osmanlı medeniyetine insan yetiştiren irfan olacakları arasında yer alan yapı, Evliya Çelebi'nin seyahate çıkmasına sebep olan meşhur rüyasının tabir edildiği mekan olarak da biliniyor. Zaman içerisinde çeşitli onarımlar geçiren yapıda, 1731'de ilk kez kapsamlı bir tamirat gerçekleştirildi. Mevlevihane, 1796'da III. Selim, 1835'te ise II. Mahmud himayesinde tekrar inşa edildi. Mevlevihanenin semahane kısmı 1925'ten sonra Cumhuriyet döneminde bir süre Kasımpaşa Güreş Kulübü'nün güreş salonu, diğer bölümleri ilkokul olarak kullanıldı. Bu sırada ana yapının kuzeyindeki müştemilat, avludaki şadırvan ve hazire ortadan kalktı, arsanın çiçek bahçesi olan doğu kesimine Süruri İlkokulu yapıldı. Ana yapı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından oda oda kiraya verildi. Hızla harap olan mekan, 1979'da çıkan bir yangında tamamen yok oldu. Kasımpaşa Mevlevihanesi, tekkelerin kapatıldığı 1925'ten 99 yıl sonra, İnsan ve İrfan Vakfı öncülüğünde Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce yeniden ayağa kaldırıldı. Aslına uygun şekilde inşa edilen yapıda, tasavvuf kültürünün korunması ve yaşatılması adına çalışmalar yürütülecek. Kasımpaşa Mevlevihanesi'ne ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Postnişin Mehmet Fatih Çıtlak, yaklaşık bir asır sonra, eski tabirle meydanın yeniden uyandığını söyledi. Çıtlak, mevlevihanede 99 yılın ardından sema yapılmasının önemine değinerek, "Semahane denilen mevlevi meydanında semah icra edilmesi, maalesef sembolik bir hale gelmiş. Bir mevlevihanede sema yapılması, mutfağıyla, insan yetiştirmesiyle, terbiyesiyle, ahlakıyla, tüm kurumlarıyla iş yapıyor, hatta herkese gösterilecek şekilde de sema yapılıyor demektir. Bir mevlevihanede semahane kısmında sema yapıyorsanız burası tüm kurumlarıyla ayakta demektir." ifadelerini kullandı. Kasımpaşa Mevlevihanesi'nde sadece sema meydanını açmadıklarının altını çizen Çıtlak, "Tüm kurumlarıyla, matbahı, derviş hücreleri, hizmet edilen alanları ve insan yetiştirecek sınıflarıyla burada Farsça dersleri, Mesnevi okuması, Sadi'den, Hafız'dan, Şeyh Sadi Şirazi'nin Bostan ve Gülistan'ından dersler yapılacak. Bir tarafta meydan terbiyesinin tüm safahatı anlatılacak." dedi. Mehmet Fatih Çıtlak, dünyada mevlevilik üzerine örgün eğitim verecek ilk mevlevihanenin Kasımpaşa olacağına dikkati çekerek, yurt içi veya yurt dışından gelen misafirlerin 1001 gün çileye giremese de mevlevihanedeki yaşamın nasıl olduğunu öğrenebileceğini vurguladı. Yaklaşık 6 bin metrekare alandan oluşan mevlevihanede ilk mukabele, 18 Mayıs'ta gerçekleştirilecek. Seyyah Evliya Çelebi, "Şefaat ya Resulallah!" yerine "Seyahat ya Resulallah!" diyerek Hz. Muhammed'in tebessüm ve duasına mazhar olduğu bir rüya gördü. Rüya, kaynaklara göre dünyaca tanınan "Seyahatname"nin de başlangıç noktası oldu. Evliya Çelebi, bu rüyayı Kasımpaşa Mevlevihanesi şeyhi Abdullah Dede Efendiye tabir ettirdi. Bu sebeple Evliya Çelebi'nin seyahatleri, bir ayağı Kasımpaşa Mevlevihanesi'nde, diğer ayağı üç kıtayı gezecek şekilde çark eden mevlevi semahına benzetildi.