İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Videolar Sağlık Havuz ve deniz keyfi kabusa dönüşmesin

Havuz ve deniz keyfi kabusa dönüşmesin

Ağustos ayının sonuna yaklaşırken sıcak havalar etkisini hala sürdürüyor. Bu durum, havuz ve denizde geçirilen süreyi artırırken, çocuklarda “kırmızı göz” olarak bilinen enfeksiyon ve alerji riskini de beraberinde getiriyor.

Havuz ve deniz mevsimiyle birlikte çocuklarda artan ‘kırmızı göz’ riskine dikkat! Medipol Sağlık Grubu’ndan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sevil Karaman, çocukları enfeksiyon ve alerjilerden korumak için doğru seçilmiş bir deniz gözlüğünün şart olduğunu belirtti.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Sevil Karaman, korunma için en önemli kuralın, yüze tam oturan ve UV korumalı bir deniz gözlüğünün kesintisiz kullanılması olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Karaman ayrıca, hem deniz hem de havuz sonrası gözlerin temiz suyla yıkanmasını ve şikayet durumunda mutlaka hekime danışılmasını önerdi. 

“Havuza veya denize girerken sürekli gözlük olmalı”

Havuza veya denize giren çocukların gözlerinde sürekli gözlük olması ve gözlüğün tak-çıkar aşamalarında bile dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Prof. Karaman, “Bazen aileler denizin daha korunaklı, daha temiz olduğunu düşünüp denize girerken bu gözlüğü kullanmayabiliyorlar ama esasında bu yanlış bir inanış. Denizde de mikroplar var, bakteriler var. Evet, havuza göre daha temiz kabul edebiliriz ama denizde de aynı korumalara devam etmemiz lazım. Deniz gözlüğü seçimindeki kriterlerimiz neler olmalı? Önceliğimiz mutlaka çocuğun yüzüne, gözüne uymalı. Ne sıkmalı ne de boş durmalı. Çünkü boş durursa, boşluklar olursa gözünden çıkacaktır. Sıkarsa da çocuk rahat etmeyecektir. Sadece gözü mekanik olarak koruması yetmez, deniz gözlüğünüzün de ultraviyole koruması olması olmalı.” diye belirtti. 

“Çocuğunuzun gözlerinde problem olursa mutlaka hekime başvurun”

Deniz gözlüğünün yanında bir de UV koruması güneş gözlüğü de bulundurmak gerektiğini belirten Prof. Karaman, “Biz bütün bu korumaları yaptık ama buna rağmen çocuğumuzun gözü kızardı. Mutlaka bir göz hekimiyle görüşmek gerekir. Çünkü her göz kızarıklığı enfeksiyon veya alerji değil. Bunun ayırıcı tanısını hekiminiz mutlaka yapacaktır, ona uygun damlalarla sizi destekleyecektir. Bunun dışında, havuz kenarında ya da deniz kenarında oynarken deniz gözlüğünü çıkarsa bile UV korumalı bir güneş gözlüğü elinizin altında olmalı ki en azından güneş hassasiyetinden, güneş yanıklarından da gözü koruyalım.” dedi.