İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Videolar Sağlık Ortak çatal kullanımıyla yayılıyor! Sessiz tehlike: Helikobakter pilori

Ortak çatal kullanımıyla yayılıyor! Sessiz tehlike: Helikobakter pilori

Dünya genelinde milyarlarca insanın taşıyıcısı olduğu Helikobakter Pilori bakterisi, mide kanseri riskini artırıyor. Medipol Sağlık Grubu’ndan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Sarıkaya, bulaşma yolları, belirtiler ve tedavi süreci hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Kalabalık ortamlarda hızla yayılıyor

Spiral şekilli bir bakteri olan Helikobakter Pilori, özellikle büyük şehirlerde hijyen koşullarının zayıf olduğu alanlarda yayılım gösteriyor. Prof. Dr. Murat Sarıkaya, kalabalık yaşam alanları, ortak kullanılan mutfak gereçleri ve düşük hijyen standartlarının bu bakterinin bulaşma riskini artırdığını belirtiyor.

Midede uzun süre hayatta kalabiliyor

Midenin asidik ortamına karşı dayanıklılığı ile bilinen Helikobakter Pilori, özel enzimler salgılayarak bulunduğu ortamı bazikleştiriyor ve bu sayede mide duvarında uzun süre yaşamını sürdürebiliyor. Kirli su tüketimi, hijyenik olmayan yiyecekler, ortak çatal-bıçak kullanımı ve ağız teması bakterinin yayılmasında başlıca rol oynuyor.

Mide hastalıklarının görünmeyen kaynağı

Prof. Dr. Sarıkaya, bu bakterinin sadece mide iltihaplarına değil, aynı zamanda peptik ülser, duodenum ülseri, kronik gastrit ve hatta mide kanseri gibi ciddi rahatsızlıklara neden olabileceğini vurguluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Helikobakter Pilori’yi kanserojen sınıfına dahil ettiğini hatırlatan Sarıkaya, bu bakterinin ayrıca B12 vitamini eksikliği, demir eksikliği anemisi ve malt lenfoma gibi sağlık sorunlarına da yol açabileceğini aktarıyor.

Tanı yöntemlerinde yüksek doğruluk

Helikobakter Pilori teşhisinde birden fazla yöntem kullanılıyor.

Endoskopik biyopsi ile alınan mide dokusu örneklerinin incelenmesi,

Dışkıda Helikobakter Pilori antijen testi,

Üre nefes testi gibi non-invaziv yöntemler sayesinde bakterinin varlığı kesin olarak tespit edilebiliyor.

Tedaviye uyum şart, antibiyotik direnci göz önünde bulundurulmalı

Tedavi sürecinde genellikle dört ilaçlı protokol uygulandığını belirten Prof. Dr. Sarıkaya, bu protokolde bir mide koruyucu ve birden fazla antibiyotik yer alıyor. Ancak antibiyotik direnci gelişen vakalarda alternatif kombinasyonlara başvuruluyor. Sarıkaya, tedavide başarı oranının %75-80 civarında olduğunu ve tedaviye tam uyumun kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.