Mevlana'nın 745'inci Vuslat Yıl dönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında Mevlana Kültür Merkezi'nde el sanatları sergisi açan Korkmaz'ın, mikroskop ya da büyüteç altında görülebilen eserleri ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor.
Boyama, yontma, kesme ve kazıma yöntemiyle küçük objeleri sanata dönüştüren Necati Korkmaz'ın yaptığı "saç telinde besmele", "kalem ucundaki İstanbul", "yanmış kibrit çöpüne kazınmış futbolcu ve futbol topu", "toplu iğne başında satranç takımı" gibi eserleri dikkati çekiyor.
Ayrıca, eser sayısı bakımından en büyük, dünyanın 3'üncü, Türkiye'nin ise ilk mikro minyatür sergi alanı olma özelliğini taşıyan Kuşadası Belediyesi Necati Korkmaz Mikro Minyatür Sanat Merkezi ve Sergi Alanı'nda Korkmaz'a ait 40 eser sergileniyor.
Eser ilk defa Konya'da sergilenecek
Necati Korkmaz, yaptığı açıklamada, eserlerinin büyük oranda tasavvufla ilgili olduğunu söyledi.
Eserlerini ilk kez genellikle Konya'da sanatseverler ile buluşturduğunu anlatan Korkmaz, "Yaptığım sanat çok az sayıda kişi tarafından biliniyor. Büyük konsantrasyon ve sabır gerektiriyor. Bu anlamda günümüzün sanatı pek sayılmaz. Bu işi profesyonel manada yapan üç kişinin temel özelliği sabırlı olmaları. Benim dışımda Ukrayna ve İngiltere'de bu sanatla profesyonel anlamda ilgilenen kişiler var." diye konuştu.
"Semazen incir çekirdeği üzerinde dönüyor"
Necati Korkmaz, iğne deliğine yaptığı sema ayin-i şerifinin de ilk defa Konya'da sergilediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bu çalışma yaklaşık 7 ay sürdü. Bir iğnenin deliğinde 3 semazen var. 3'ü de ayrı tavırda dönüyor. Ortadaki semazenin altına da ne kadar küçük olduğunu göstermek için incir çekirdeği koyduk. Yani ortadaki semazen incir çekirdeği üzerinde dönüyor. O kadar küçük bir şey ki düşünün, incir çekirdeğini iğne deliğinin içine sığdırıyorsunuz, onun üstüne de semazenleri yapıyorsunuz. Yani tam bir azim meselesi."
"Yüzlerce, binlerce defa kırıldığı oluyor"
Eserlerini bir defada yapmadığını, her birinin büyük uğraşlar ve denemeler sonucu ortaya çıktığını vurgulayan Korkmaz, "Bu eser de yapılırken belki yüzlerce kez kırılmıştır. Kırdığınız zaman bir eseri tamir etme şansınız yok. Sabırla, azimle tekrar üreteceksiniz. Aylar sürüyor bu çalışmalar. Belki yüzlerce, binlerce defa kırıldığı oluyor. Eser o kadar küçük ki en ufak hata o eserin bozulmasına neden oluyor." şeklinde konuştu.
