Kadınların seçme ve seçilme hakkını kazandığı 5 Aralık 1934’ün 91. yılına yaklaşırken, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin geldiği noktayı masaya yatıran önemli bir etkinlik düzenlendi. Yanındayız Derneği tarafından bu yıl altıncısı gerçekleştirilen #kadınerkekeşittirnokta Konferansı, 4 Aralık’ta İstanbul Levent’teki İş Kuleleri Salonu’nda gerçekleşti.
Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında erkekleri de çözümün parçası haline getirmeyi hedefleyen dernek, bu konferansla 1934’te atılan tarihi adımı bugünün koşullarıyla yeniden değerlendirdi. Etkinlikte farklı alanlardan gelen konuşmacılar, ilham verici oturumlarla eşitlik mücadelesinin güncel boyutlarını tartıştı.
“Eşitlikte ilerleme değil, gerileme var”
Konferansın açılış konuşmasını yapan Yanındayız Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selen Okay Akçalı, kadın haklarının hem Türkiye’de hem de dünyada sistematik bir tehdit altında olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Yıllardır anlatılan fırsat eşitliği masalının gerisinde, kadın haklarına yönelik açık bir saldırı var. 1934’teki büyük kazanımın 91 yıl sonrasında hâlâ temel haklarımızı savunmak zorunda kalıyoruz.”
Konferans salonunun yaklaşık yüzde 40’ının erkek katılımcılardan oluştuğunu vurgulayan Akçalı, “Kadın hakları temalı bir etkinlikte erkekleri görmek, bu konferansın varlık sebebidir” diyerek eşitlik mücadelesinin ancak tüm toplumun sorumluluğuyla sürdürülebileceğini söyledi.

Yüzleşme, diyalog ve çözüm önerileri: Konferansın öne çıkan anları
Prof. Dr. Yankı Yazgan, “Yanlılıklar ve Toplumsal Cinsiyet” başlıklı konuşmasında, psikoloji ve beyin bilimi verilerini kullanarak toplumsal dönüşüm için farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekti.
Agah Uğur, Laki Vingas ve Nezih Barut, “Yüzleşmeler” panelinde, kendi kariyer yolculuklarında toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili yaşadıkları başarısızlıkları ve öğrenim süreçlerini anlattı. Moderatörlüğü gazeteci Meral Tamer üstlendi.
Uzman çift terapisti Dr. Gülcan Özer ve gazeteci Mirgün Cabas, “Bu İlişkiyi Konuşmalıyız” başlıklı oturumda aşk, evlilik ve sadakat gibi konuları eşitlik perspektifiyle değerlendirdi.
Oyuncular İbrahim Selim ve Nejat İşler, “Toplumsal Cinsiyet ve Sanat” panelinde sanatın aktivizmle kesiştiği noktaları konuştu.
Av. Nazan Moroğlu, “1934’ün Mirası” başlıklı sunumunda, kadınların seçme ve seçilme hakkının tarihsel önemini ve günümüzle bağını ortaya koydu.
Umut Aydın ve Duygu Çelebi, yapay zekânın toplumsal cinsiyet eşitliği üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Soli Özel ve Selen Okay Akçalı, “Dünya Halleri ve Kadınlar” podcast yayınında güncel politik atmosferin kadın haklarına etkilerini tartıştı.
Konferansın kapanışında ise yazar Murathan Mungan, “Cinsellik ve Eşitlik Ne Söyler?” başlıklı oturumda, edebiyat ve kimlik politikalarının eşitlik mücadelesine katkısını paylaştı.
Kurumsal destekle güçlü bir eşitlik mesajı
Etkinliğin mekan sponsoru Türkiye İş Bankası olurken, Vodafone, Zorlu Holding, QNB, Kibar Holding, Alternatif Bank, Çimsa, ICA, TSKB, ACTECON, Heltia ve daha birçok şirket konferansa sponsor desteği sağladı. İletişim ve medya partnerliği desteğini ise Marjinal Porter Novelli, Dijital Alkaş, Aposto gibi kurumlar üstlendi.
Yanındayız Derneği’nin öncülüğünde düzenlenen #kadınerkekeşittirnokta Konferansı, erkekleri dışlamadan eşitlik mücadelesine dahil etmenin mümkün olduğunu göstererek, toplumsal dönüşümde yeni bir dilin ve yaklaşımın kapılarını araladı.