İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Yaşam Darülaceze'de hayal kırıklığı

Darülaceze'de hayal kırıklığı

Darülaceze'nin Çapa Tıp Fakültesi son sınıftan terk sakini 91 yaşındaki Cevat İlhami Kaya, çeşitli şansızlıklar ve olanaksızlıklar nedeniyle yarıda bıraktığı eğitimi nedeniyle hayaline kavuşamayıp psikiyatrist olamamanın üzüntüsünü yaşıyor

Kayseri'de 1931'de doğan, ilk, orta ve lise tahsilini memleketinde tamamlayan Kaya, çok başarılı bir eğitim hayatı geçirdi. Çocukluktan itibaren doktor olmak isteyen Kaya'nın bu hayali gerçek oldu. Zekası ile öğretmenlerinin dikkatini çekmeyi başaran Kaya, o zamanlar Türkiye'nin ilk üç tıp fakültesinden biri olan Çapa'yı kazandı. Sürekli hayalini kurduğu mesleğe sahip olmak için 1954'te İstanbul'a gelen Kaya, maddi imkansızlıklar nedeniyle okurken bir taraftan da çalışmak zorunda kaldı. Kaya, bugünkü adıyla "reprezant", o günkü adıyla ilaç mümessilliği yapmaya başladı. Bir öğrenciye göre iyi kazanmasına rağmen iş gereği şehir dışına gitmesi Kaya'nın derslerini aksatmasına neden oldu. Kaya, buna rağmen hem iş hayatını hem öğrenimini tıp fakültesinin son yılına kadar sürdürdü. Son senesinde stajlarını tamamlamasına rağmen devamsızlık yüzünden kaydı silindi.


Beni çok üzdü

Cevat İlhami Kaya, 91 yıllık ömrünü, yarım kalan hayallerini ve son 3 yılını geçirdiği Darülaceze hayatını AA'ya anlattı. Rüyalarını süsleyen mesleği elde etmesine ramak kala başaramadığını aktaran Kaya, "Okulda çok başarılı olmama rağmen devamsızlıktan atılmak beni çok ama çok üzdü. Çocukluk hayalim yarıda kaldı." dedi. Kaya, daha sonra kendini ilaç mümessilliğine verdiğine değinerek, "Zira o işi de çok iyi yapıyordum. Her tanıttığım ilaçta satış patlaması oluyordu ancak o sırada 1960 ihtilali oldu. Çalıştığım ilaç firmasının sahipleri tutuklandı, mallarına el kondu, fabrikaları battı. Tazminatımı da alamadım. Hayatım alt üst oldu. O yüzden bütün ihtilallerden nefret ediyorum." ifadelerini kullandı. Aftan faydalanıp okula dönme girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını aktaran Kaya, hayal kırıklığı nedeniyle eğitim hayatına son verdiğini söyledi.


Benden 14 yaş küçüktü

Hem İngilizce hem Almanca bildiğini ifade eden Kaya, 1970'li yıllarda gazetecilik yapmaya başladığını, muhabir olarak ilk adımını atığı mesleğe ilerleyen yıllarda köşe yazarı olarak devam ettiğini kaydetti. Bu sırada evlendiğini anlatan Kaya, "İki çocuk sahibi olduk. Eşimin bir damar hastalığı vardı, 18 yıl önce kendisini kaybettim. Benden 14 yaş küçüktü. Ona rağmen çok erken kaybettik" diye konuştu. Kaya, bir süre yeminli mütercimlik ve fabrikalarda yöneticilik yaptıktan sonra yaşı ilerlediğinde kitap çevirmenliğine başladığını aktararak, şöyle devam etti: "Son çevirdiğim kitabı matbaaya vereceğim sırada trafik kazası geçirdim. Bir gün markete gitmek için karşıya geçerken ters yönden gelen bir sürücü bana çarptı. Sonra beni hastaneye kaldırdılar, 15 gün kadar orada kaldım. Ancak ayağım sakatlandığı için yürüyemiyordum. O yüzden kimseye yük olmak istemedim ve Darülaceze'ye geldim. Üç yıldır burada yaşıyorum, günlerim resim yaparak geçiyor. İnternetten özel eğitim programlarını izliyorum. Her gün gazeteleri ve belirlediğim köşe yazarlarını okuyorum. Siyaseti severim, o yüzden çok yakından takip ediyorum.” AA